İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Sedat Balcılar, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba ile birlikte TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal'ı ziyareti sonrasında, düşüşe geçen çeltik fiyatlarının güncellenmesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede, güncellemeyle çeltik üreticilerinin önünün bir nebze de olsa açılacağını söyledi.
Balcılar, bölgede düşüşe geçen çeltik fiyatları ile ilgili olarak Belgin İba ile birlikte TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal'ı ziyaret etti.
Ziyarette, bölgede çeltik ekimi yapan üreticilerin durumunu aktardıklarını kaydeden Sedat Balcılar, "Ankara’ya gitmemize ve TMO Genel Başkanı ile görüşmemize, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba vesile oldu. Belgin Hanım bizimle beraber tüm toplantılara katıldı. Bu vesile ile çeltik üreticilerinin durumlarını TMO Genel Müdürümüze anlattık. Üreticinin zor durumda olduğunu, piyasada doğru düzgün alıcı bile bulamadığını anlattık. Bunun üzerine fiyatları güncelleyelim dendi. Bu ürünleri 2020’nin girdi maliyetleriyle ürettik ama girdi maliyetleri sürekli yükseliyor. Bu fiyat Eylül ayında açıklandı ama o günün fiyatı ile bugünün fiyatı bir olmaması lazım. Allah razı olsun, siyasilerin de devreye girmesiyle birlikte çeltik fiyatları yukarı doğru revize edildi. Bugün itibari ile Türkiye’nin her yerindeki TMO sistemleri, randevuları kabul etmeye başladı. Bugün, yarın alımlara başlanacak, 7 iş günü içerisinde de üreticinin parası ödenecek." dedi.
"Pandemiden dolayı pirinç tüketimi azaldı"
Ziyarette, gelecek sezon ile ilgili de görüşlerini aktardığını ifade eden Sedat Balcılar, "Gelecek sezon hakkında alımlarla ilgili her şeyi konuştuk. TMO yetkilileri, 'Gübrenin fiyatı mı arttı, ilacın fiyatı mı arttı, mazotun, tohumunun fiyatı mı arttı, biz bunları sürekli takip ediyoruz' diyor. Bu fiyatları ve girdi maliyetlerini göz önünde bulundurarak, Eylül ayında yeni fiyat açıklayacağız, alımlarımıza devam edeceğiz. Güncellenen çeltik fiyatları, çeltik üreticilerinin önünü bir nebze de olsa açtı. Düne kadar Luna ve Colombo’yu alan yoktu, güncel fiyat vermiyordu. Bu Luna çeşidinin 3- 3,100 TL’ye kadar fiyatı düştü. TMO devreye girip de alıcı olmasa, piyasalara müdahale etmese Ramazan Ayı'ndan sonra piyasada kilosu 3 TL’lerin altına düşer. Piyasada tüccar alıcı değildi. Pandemi olmadan önceki yıllarda Türkiye’nin yıllık üretimi 600 bin tondu. Türk halkının ürettiği pirinç 600 bin tondu. Türkiye’ye yılda 30 - 40 milyon turist geliyor. Türkiye’nin yıllık 750 bin ton pirinç ihtiyacı vardı. Pandemiden dolayı pirinç tüketimi azaldı. Restaurantlar kapalı, öğrenci yurtları kapalı. Biz kırsal kesimde yaşadığımız için düğünlerimiz, çocuğumuz, mevlitlerimiz oluyor, hacılarımız hacdan geliyor, onlar için pilav yapıp dağıtıyorduk. İpsala’da Ramazan aylarında bin kişilik iftarlar veriliyordu. Sürekli pirinç kullanılıyordu. Türkiye’ye mal geldi, şu an tüketim yok. Devletimizden rica ettik, kapılar açılsın diye. Yurtdışından pirinç isteği olursa alınsın. Türkiye’ye ihtiyacından fazla ürün geldi. Bu ürünün bir şekilde eritilmesini, harmanda da üreticinin zor günler yaşayacağını elimizden geldiğince anlattık." diyerek, fiyat güncellemesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’a ve Edirne AK Parti İl Başkanı Belgin İba’ya teşekkür etti.
Haber: İlker GÜREL
Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü nedeniyle Keşan’daki Roman temsilcileriyle öğlen bulaşmasında bir araya geldi.
Saat 12.30 sıralarında başlayan bulaşmaya; Keşan İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Tekin, Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Balcı, Belediye Meclis Üyeleri Nehir Gergin ve Müslim Çekiç, Yenimescit Mahalle Muhtarı Fikret Kantar ile Roman temsilcileri katıldı.
Helvacıoğlu: "Keşan’ımız; birlik ve kardeşliğin hakim olduğu, paylaşma kültürünün öne çıktığı kadim topraklardır"
Yemekte konuşan Helvacıoğlu, “8 Nisan Dünya Romanlar Günü vesilesiyle bir arada olduğumuz bu anlamlı günde roman camiamız başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Roman kardeşlerimin başında olduğu derneklerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız ile kanaat önderlerimiz ile bir aradayız. Keşan’ımız; birlik ve kardeşliğin hakim olduğu, paylaşma kültürünün öne çıktığı kadim topraklardır. Bu yönüyle Keşan yeni dönemde; paha biçilemez bir tabloya sahip olmuştur. Gönlü güzel, dünyaları renkli, güleryüzün sözlük karşılığı, vefakar Roman vatandaşlarımız, yeni Türkiye’nin ve Keşan’ın kapılarının kardeşlik duygularıyla açıldığının en büyük ispatıdır. Bugün Keşan; Roman vatandaşlarımız ve sahip olduğumuz maddi-manevi tüm dinamikleri ile geleceğe güçlü bir şekilde yürüyüşünü sürdürmektedir. Huzur içerisinde hep birlikte Keşan için çalışıyoruz, Keşan için tek yüreğiz. Bu anlamda biz Keşan’da tek yürek olarak; büyük bir aileyiz. Bu topraklarda kök salan birlikteliğimiz bizi daha da güçlü kılacak. Roman vatandaşlarımızın bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğunu herkesin kabullenmesi gerektiğini açık yüreklilik ile ifade etmek istiyorum. Ülkemizde hepimiz eşit haklara sahibiz. Hep beraber daha da ileriye gitmek için taşın altına elimi koymaya hazırım. Bu konuda belediyemiz de belediye meclisimiz de tüm adımları atmaya hazır. Keşanlı Roman kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm roman vatandaşlarımızın 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nü kutluyor, mutluluk ve sağlık dolu yarınlar diliyorum. Burada bulunan kanaat önderlerine teşekkür ederim." dedi. Mustafa Helvacıoğlu’nun ardından Roman temsilcileri söz alarak, günün anlam ve önemini belirten düşüncelerini dile getirdi.
Haber: İlker GÜREL
Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası) Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Ataklı, yaklaşan Ramazan Ayı ile birlikte, vatandaşların alışveriş için yerel işletmeleri tercih etmesi çağrısında bulundu.
Ataklı, Covid-19 salgını nedeniyle gelir kaybı yaşayan ve sadece belirli saatlerde hizmet verebilen yerel işletmeler için Ramazan Ayı öncesinde, Keşan, İpsala ve Enez’de yaşayan vatandaşlara çağrıda bulundu. Pandemi sürecinin başında başlattıkları "Alışverişini Yerel Esnaftan Yap Esnafına Sahip Çık" kampanyasına dikkat çeken Selçuk Ataklı, mübarek Ramazan Ayı'nın yaklaşmasıyla birlikte yerel işletmelerin Ramazan alışverişleri için hazırlıklarını tamamladığını söyledi. Covid-19 salgını süresince gelir kaybı yaşayan yerel işletmelerin Ramazan Ayı için hazır olduğunu ifade eden Ataklı, Covid-19 pozitif vaka sayılarının artmaması için Ramazan Ayı'nda iftar sofralarında eş dost ve akraba ağırlamalarına ara verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Bu Ramazan evlerimizdeyiz"
Ramazan Ayı boyunca sokağa çıkma kısıtlamaları ve diğer pandemi tedbirleri gereğince iftar çadırları, aşevleri gibi Ramazan Ayı'na özel toplu yemek organizasyonlarının olmayacağını belirten Selçuk Ataklı, "Bu Ramazan'da, önceki yıllara göre evlerimizde daha fazla vakit geçireceğiz, iftarlarımızı evlerimizde açacağız. Dolayısıyla evde tüketimin geçtiğimiz yıllara göre daha fazla olmasını bekliyoruz. Ramazan Ayı süresince alışverişlerimizi yerel işletmelerden yapalım, Covid-19 salgını süresince kazancı düşen yerel işletmelerimize destek olalım." dedi.
"Kurallara uyalım şehrimizin rengi değişsin"
Sözlerine devam eden Ataklı, "Ramazan ayının olmazsa olmazı kalabalık iftar sofraları… Ama sağlığımız, sevdiklerimizin sağlığı her şeyden önemli. O yüzden bu süreçte kalabalık iftar sofralarında buluşmayalım. Her zaman tekrarladığımız, maske – mesafe ve hijyen kurallarına hassasiyetle uyalım. Bununla birlikte yaklaşan mübarek Ramazan Ayı'mızın, bölgemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor Ramazan Ayı sonunda vaka sayılarının azalmasını ve şehrimizin düşük riskli iller arasına girmesini temenni ediyorum." diye konuştu.
Haber: İlker GÜREL
Türkiye - Arnavutluk Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığını da yürüten, TBMM KEFEK Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Dr. Fatma Aksal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile Arnavutluk'ta yapılan hastane çalışmaları hakkında bilgi vererek, Türkiye'nin her zaman mağdurun ve mazlumun yanında olduğunu söyledi.
Aksal, AK Parti döneminde, sağlık alanında dünyaya örnek olacak yatırımların yapıldığını vurgulayarak, "Özellikle pandemi döneminde yapılan mücadele kapsamında Avrupa’ya örnek olduk. AK Parti olarak son 18 yıldır birçok alanda olduğu gibi sağlık alanında da hem insan gücü hem de hastane anlamında dünyaya örnek yatırımlar yaptık. Yaşadığımız koronavirüs sürecinde de dünyaya örnek olduk. Bugün Avrupa’da insanlar bir tane ağrı kesici bulamazken biz herkesi tedavi ettik. Avrupa’ya da örnek bir sağlık sistemimiz var." dedi.
"Türkiye her zaman mağdurun ve mazlumun yanındadır"
Türkiye'nin kardeş ülkeleri olduğunun altını çizen Fatma Aksal, şunları söyledi; "Türkiye her zaman mağdurun ve mazlumun yanındadır. Yatırım yapalım diye bizi bekleyen ülkeler var. Bir ay kadar önce Tarım ve Orman Bakanımız ve Meclis Başkanımızla birlikte Arnavutluk’u ziyaret ettik. Daha sonra da yine Tarım ve Orman Bakanımızla Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kuzey Makedonya’yı içeren bir ziyaret gerçekleştirdik. İnanın maske yok, ilaç yok. Aşı ve hastane hiç yok. Pandemi döneminde sadece bizim iyi olmamızın yeterli olmadığını gördük. Bütün dünyanın iyi olması gerekiyor. Biz Türkiye olarak pandemiyle mücadele etsek ne olur? Ne kadar kapalı yaşayabileceksiniz. Global bir dünyada yaşıyoruz. Bizim iyi olmamız için bütün dünyanın iyi olması gerekiyor. Arnavutluk’ta da sağlık ve hastane anlamında hiçbir şey yok. Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Arnavutluk’ta hastane yapıyoruz. Çalışmışlarda da sona gelindi ve en kısa zamanda da açılışını gerçekleştireceğiz. Orada ki sağlık çalışanlarına da gerekli eğitimi vereceğiz."
Haber: İlker GÜREL
AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, geçtiğimiz gün gerçekleştirilen 145. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı sonrasında, çeltik üreticisine müjdeli haberi, sosyal medya hesabından verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla, geçtiğimiz gün gerçekleştirilen 145. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katılan AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, toplantıda bölge üreticileri adına söz aldı. Yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çeltik ihtiyacının ciddi bir bölümünü karşılayan Edirne bölgesindeki çeltik üretimine de değinen İba, üreticilerin çeltik fiyatlarında güncelleme talebini iletti. Konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından paylaşım yapan Belgin İba, "Müjdemiz var Edirnem! Bugün gerçekleştirilen İl Başkanları Toplantısı'nda söz alıp üreticimiz adına arz ettiğimiz çeltik fiyatlarında güncelleme talebimizi kırmayan Sn. Cumhurbaşkanımıza teşekkürü bir borç bilirim! Ton başına %9'a varan artış çiftçimize, milletimize hayırlı olsun!" ifadelerine yer verdi.
Haber: İlker GÜREL
Keşan Belediyesi ile Tüm Bel-Sen arasında belediyede görevli 140 memuru kapsayan toplu iş sözleşmesi dün imzalandı.
Saat 11.00 sıralarında gerçekleştirilen imza programına; Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Balcı, Hukuk İşleri Müdürü Orkan Özkaya, Tüm Bel-Sen Edirne Şube Başkanı Bedri Kara ile yöneticileri katıldı. Programda konuşan Helvacıoğlu, Keşan Belediyesi’nde görevli memurları kapsayan toplu iş sözleşmesini imzaladıklarını belirterek, “Emekçilerimizin alın teri kurumadan haklarını almaları için çalışıyoruz. Şehrimizin yarınlarını birlikte hazırladığımız her bir mesai arkadaşımız bizim için çok önemli. Sözleşmemizin herkese hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi. Daha sonra söz alan Bedri Kara ise Keşan Belediyesi’nde görevli memurlar adına toplu iş sözleşmesi imzalamanın mutluluğu içerisinde olduklarını ifade ederek, toplu iş sözleşmesinin başından sonuna kadar her türlü kolaylığı sağlayan Mustafa Helvacıoğlu’na ve belediye başkan yardımcılarına teşekkür etti.
Haber MERKEZİ
Keşan-Uzunköprü yolunda, dün saat 03.40 sıralarında meydana gelen trafik kazasında 1 kişi yaralandı.
İddiaya göre; Kavacık Köyü istikametinden Uzunköprü istikametine giden T.G. (54) yönetimindeki 22 AT 388 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu duble yolu ayıran demir bariyerlere çarparak yan yattı. Kazanın haber verilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan sürücü, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.
Haber MERKEZİ
Diyetisyen İlknur Kara, Ramazan Ayı ile birlikte beslenme alışkanlıklarında yaşanacak olan değişim ile ilgili olarak vatandaşlara bazı önerilerde bulundu.
Ramazan Ayı ile birlikte, beslenmede alışkanlıklarında bazı değişiklikler yaşanabileceğini belirten Kara, "Ramazan Ayı boyunca sahurlara kalkmak, sevdiklerimiz ile iftar sofralarını paylaşmak, keyifli bir Ramazan geçirmek istiyorsak, beslenme tarzımız ve seçtiğimiz besinlerle ilgili dikkat etmemiz gereken birçok konu var. Çünkü bu süreçte yanlış tercihler ve yapılan beslenme hataları Ramazan ve sonrasında çeşitli rahatsızlıklara ve kilo almamıza neden olabilir ve sağlığımızı bozup, keyfimizi kaçırabilir. Yaş ve cinsiyet fark etmeden herkesin uyması gereken genel beslenme kuralları Ramazanda da geçerli. Oruç tutmayla birlikte yaşam şekli ve beslenme düzenimiz de birden değişecektir. Uzun süren bir açlık oluşuyor. Bu uzun süreli açlık bireylerde halsizlik, uyku hali, kan şekerinin düşmesi, yorgunluk gibi durumlar oluşturabilir. Hal böyle olunca akıllarda ‘Ramazanda nasıl beslenmeliyiz?’ sorusu oluşuyor. Beslenmenin önemini bir kez daha anlamış oluyoruz. Yemeklerinizi hızlı yemekten kaçının. Tüm gün aç olan midenize alışma süreci tanıyın. Şerbetli, yağlı, ağır tatlı ve hamur işlerinden uzak durun. İftar ve sahur arasında bol su için. Tüm gün içemediğiniz suyu tamamlamaya çalışın. Yemeklerde kızartmadan uzak durun. Onun yerine ızgara, haşlama, fırın, buğulama gibi pişirme yöntemlerini tercih edin. İftardan 1-2 saat sonra yürüyüş hem sindirim için hem de metabolizma için iyi gelecektir." dedi.
"Mutlaka sahur yapılmalıdır"
Ramazan Ayı'nda sahur ve iftar ile ilgili de önerilerde bulunan İlknur Kara, "İlk dikkat etmemiz gereken konu sahura kalmak! Mutlaka sahur yapılmalıdır. Zaten uzun olan açlık süresi daha da uzatılmamalıdır. Kan şekerinin ve tansiyonun düşmesine, halsizliğe yol açar. Tokluk için en önemli öğündür. Doğru besin seçimi önemlidir. Susatmayacak ve tok tutacak besinler tercih edilmelidir. Kahvaltı öğünü iyi bir tercihtir. Tam buğday, çavdar, kepekli ekmek gibi esmer ekmekler kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlayarak tokluk hissini uzatır. Yumurta en önemli protein kaynaklarından biridir. Tok tutar. Menemen ya da çeşitli omletler tercih edilebilir. Özellikle sebzeli omletler tokluk süresini uzatır. Örneğin pırasalı omlet, mantarlı omlet, biberli omlet gibi. Ceviz, çiğ badem, kaju, fındık gibi kuruyemişler doygunluk sağlar. Porsiyon miktarına dikkat edilerek tüketilmelidir. Kuru kayısı bu dönemde kabızlık problemi çekenler için güzel bir alternatiftir. Süt, yoğurt, kefir gibi protein kaynakları hem kan şekerini dengelemede hem de uzun süre tok kalmada etkilidir. Sahur menüsüne eklenebilir. Sahurda; Yumurta(haşlama ya da omlet), Peynir, Kuru kayısı, Ceviz/ Çiğ badem, Tam buğday ekmeği, Domates, Salatalık ve Mevsim yeşillikleri(marul, dereotu, roka, maydanoz), Süt/Kefir tüketilebilir. İftarda ise tüm gün susuz kalmış mideyi ilk olarak bir suyla buluşturmak gerekiyor. Orucumuzu suyla açalım. Daha sonra hurma ya da zeytin tüketebilirsiniz. İlk yemek tercihiniz hafif bir çorba ve salata olmalıdır. Çorbayı tükettikten sonra mideye izin verip 5-10 dakika dinlenilmelidir. Daha sonra ana yemeğe geçilebilir. Ana yemekte ağır olmayan sebze yemekleri, ya da bakliyat güzel bir tercih olacaktır. Hazımsızlık problemi yaşamamak için yavaş yavaş ve bol çiğnenerek yenmelidir. Sulu yemeklere et, kıyma eklenecekse ekstra yağ eklenmeden kendi yağı ile yemekler pişirilmelidir. İftardan 2 saat sonra 1 ara öğün yapılabilir. Süt, yoğurt, ayran, kefir bu ara öğüne bırakılabilir. Yanında meyve hakkımızı değerlendirebiliriz. Ve bol su içmeliyiz." diye konuştu.
Haber: Nilüfer ÇELİK
İYİ Parti Edirne Milletvekili ve İYİ Parti GİK Üyesi Orhan Çakırlar, TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)'nun açıkladığı enflasyon verilerini eleştirdi.
TÜİK'in Mart ayına ilişkin enflasyon verilerinin gerçeklerden uzak olduğunu belirten Çakırlar, "Açıklanan verileri dahi göz önünde bulundurduğumuzda durumun vahameti ortaya çıkmaktadır. Anlaşılmıştır ki, son iki buçuk yılda 4 TÜİK Başkanının değiştirilmesi bile, gerçekleri saklamaktaki çabanıza çare olamayacak hale getirmiştir. Şimdi ise iktidar ve küçük ortağı suni gündem değişiklikleri ile çiftçinin, işçinin, esnafın, emeklinin geçim derdini unutturarak, gündem dışı konularla kamuoyunu meşgul etmeye devam etmektedir. İstikrarsız ve yanlış ekonomi politikaları neticesinde büyük bir darbe yiyen tarım sektörü de buradan nasibini almıştır. Artan döviz kuru bütün girdi maliyetlerinde hissedilmektedir. Özellikle gübrede yaşanan olağanüstü artışlar çiftçimizi eksik gübre kullanımına sürüklemekte, dolayısıyla çiftçimizi hasat zamanı verim açısından büyük bir kayba uğratacaktır. Toprağı işleyip, karnımızı doyuran çiftçimizin borç batağında olduğunu halen anlamayan iktidar ve küçük ortağını gerçekleri görmeye davet ediyorum. Çiftçilerimizin sadece bankalara olan borcu, Ocak ayı itibariyle 143 milyar lira, buna piyasaya olan, yani bayilere ve esnafa olan en az 50 milyar lira borcu da ekleyince çiftçimizin toplam borcu 200 milyar lirayı aşıyor. Utanmadan çiftçimize borç yapılandırması yapıyoruz diyorlar, fakat yapılandırma içinde bankalar yok, yapılandırma grubuna giren borçlar ise faiz artırımına uğruyor. Bankalar çiftçinin borcuna karşılık traktörüne, ineğine tarlasına el koyarken sıkılmadan yapılandırma yapıyoruz diyorlar. İYİ Parti iktidarında çiftçimiz hak ettiği değeri görecek, çiftçimizin üretime devam edebilmesi için her türlü çabayı sarf etmekten kaçınmayacağız." dedi.
Haber MERKEZİ
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, AK Parti’nin 55 bin baş daha besilik sığır ithalatı yapma kararı aldığını belirterek, bu kararların üreticiyi hayvancılıktan kopardığını söyledi.
TBMM’de konuya ilişkin açıklama yapan Gaytancıoğlu, "Önce Tarım ve Orman Bakanı'nın ardından AKP Genel Başkanı'nın ‘Bundan sonra gerekli olmadıkça hayvan ve et ithalatı yapılmayacak’ demesinin ardından bir buçuk yıl geçtiğini hatırlattı. Bu sürede 200 binden fazla besilik sığır ithalatı yapıldığını belirti. Konuşmasını 'Şimdi 55 bin tane daha ithal etme kararı açıklandı. AKP'ye göre ülkemizdeki besilik sığır sayısı yeterli değil, dünyanın dört bir yanından toplamaya devam ediyor. Besilik sığır sevginizin nedeni nedir? Bu ithalat politikasıyla kimleri besliyorsunuz? İthalat kararınız, ülkemizin ihtiyaç duyduğu gıdayı temin etmekten, ülkemizde üretmekten aciz olduğunuzun kanıtıdır. Yine ithalat kararınız gösterdi ki AKP ithalat yapmasa vatandaşlarımız kurban bile kesemeyecektir. Ey yerli ve millîler, milleti kurban kesmek için bile yabancılara muhtaç ettiniz. Et fiyatlarını ithalatla baskılıyorsunuz, üretici hayvancılıktın kopuyor. AKP ilk seçimde gidecek ama zararlarını silmek maalesef zaman alacak." dedi.
Haber MERKEZİ
ADD Keşan Şubesi'nden yapılan yazılı açıklamada, ADD'nin kurulduğu günden itibaren demokrasinin tüm kurumlarına ve kurallarına; Cumhuriyetin temel niteliklerine ve kazanımlarına ödün vermeksizin sahip çıktığı belirtildi.
ADD'den yapılan "Tarafımız demokrasidir, tarafımız anayasadır, tarafımız laik rejimin temelleridir…' başlıklı açıklamada, 'Atatürkçü Düşünce Derneği; kurulduğu günden itibaren demokrasinin tüm kurumlarına ve kurallarına; Cumhuriyetimizin temel niteliklerine ve kazanımlarına ödün vermeksizin sahip çıkmaktadır. Demokrasimizin rafa kaldırılmasına, Anayasa Maddelerinin örselenmesine, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laikliğin kaldırılmasına canımız pahasına karşıyız. Her türlü vesayet zihniyetinin tam karşısındayız… Türk Milleti’nin yapısına, kişiliğine ve karakterine en uygun yönetim şekli olan demokrasiye sahip çıkmayı bir yurttaşlık görevi olarak görmekteyiz. Anayasal zemin ve kurallar dâhilinde demokrasimizin güçlenmesi için çalışmaktayız. Hemen belirtmeliyiz ki yakın tarihimizde yaşanan askeri darbelerin mağdurlarınca kurulmuş bir Demokratik Kitle Örgütüyüz. Kuruluşumuzda var olan bu maya; bugün her zamankinden daha güçlü ve daha sağlam bir şekle bürünmüştür. Kendisini ısrarla Demokratik Kitle Örgütü olarak ifade eden, tanımlayan başkaca bir kurum yoktur… Aziz milletimiz, millet ve devlet olarak yaşadığımız sorunların temelinde, üzülerek belirtmeliyiz ki Atatürk’ün çizdiği rotadan uzaklaşmamız yatmaktadır. En son Andımız ve devlet madalyalarından, nişanlarından Atatürk Kabartmalarının kaldırılması vicdanlarımızı sızlatan ciddi meselelerdir. Aynı şekilde, 'sarıklı amiral' görüntüsü geniş kesimlerde kaygıya yol açmıştır. Bununla birlikte, toplumsal kutuplaşma ve kamplaşma giderek tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Birbirini anlamak istemeyen, birbirini ötekileştiren, birbirini neredeyse vatan haini ilan eden, her konuşulandan bir mana arayan sıkıntılı ve sorunlu bir sosyal yapıya büründüğümüz gerçeği ile yüzleşmekteyiz. Oysa, Atatürk’ün Milliyetçilik anlayışında, tasa da, kıvançta birlik ve beraberlik' esastır. Toplumsal kutuplaşmanın en büyük nedeni yaratılan acımasız algı operasyonlarıdır. Başta yazılı ve görsel basının bu konuda ki tavrı dikkat çekici ve düşündürücüdür. Bir yarısının diğer bir yarısına hoş gözle bakmadığı toplumlar, yok olmaya mahkûmdurlar. Toplumsal ayrışmaları derhal sonlandırmamız yaşamsal önemdedir. Bu konuda, özellikle siyasileri ve yazılı görsel basınımızı sorumlu davranmaya, söylemlerini gözden geçirmeye davet ediyoruz. Aziz milletimiz, Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni özümsemiş herkes gerçek anlamda yurtseverdir. Ülkemizin, vatanımızın, devletimizin bölünmez bütünlüğünü ve Cumhuriyetimizin değerlerini savunmak ve sahiplenmek yurtseverliğin, vatanseverliğin bir gereğidir. Vatanını seven, Milli benliğe sahip her vatandaş; milletini ve devletini korumak kaygısıyla hareket eder, düşünür, üretir, paylaşır. Vatanseverler içinden demokrasi düşmanı çıkmaz. Vatanseverler içinden hain çıkmaz. Yeter ki siyasi argümanlar ve algılarla değil; birbirimizi anlamaya çalışarak hareket edelim. Aziz milletimiz, emperyalizmin 'böl parçala ve yönet' projesini boşa çıkarmış bir büyük lidere sahibiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde tarihte emperyalizmi ilk kez yenmiş bir milletiz. Ancak; yanlışlıklara ve sorunlu uygulamalara dikkat etmediğimiz takdirde; bölünüp parçalanacağımız kaygısını yaşamaktayız. Bu nedenle, Lozan ve Montrö konusundaki hassasiyetlerin her türlü siyasi ve kişisel algının üstünde tutulmasında yarar görmekteyiz.Lozan ve Montrö hassasiyeti olsa olsa yurtseverliğin bir işaretidir. Millet ve Devlet olarak varlık nedenimiz olan Lozan ve Montrö’ya ısrarla vurgu yapmamızın başkaca bir anlamı olamaz. Anayasa, herkesi bağlar. Demokrasi, hepimiz için gereklidir. Kişilere ya da kesimlere özel yaklaşımlar, Anayasamıza aykırı olduğu gibi demokratik anlayışla da çelişmektedir. Bütünün hayrına olan birlik ve beraberliğimizi koruyucu çabamızı sürdüreceğiz. Atatürkçü Düşünce Derneği; toplumun her kesiminin Anayasal sınırlar içerisinde; fikir ve düşünce açıklamasını bir vatandaşlık hakkı olarak görmektedir. Bu hak, Anayasamızın 26. maddesince güvence altına alınmıştır. Fikir açıklayan ya da görüş beyan eden yurttaşlarımızın meslek, unvan ve statüsü ne olursa olsun; belirtilen düşüncelerin içeriği değerlendirilmelidir. Unvan ve statü, içeriğin önüne geçmemelidir. Unvan ve statü, içeriği gölgelememelidir. Görüş açıklayanlar; büyükelçi, hekim, öğretmen, avukat, işçi, emekli, genç, yaşlı, öğrenci olabileceği gibi emekli askerde olabilir. Demokrasiler; tolerans rejimleridir. Tolerans ise ön yargılardan, peşin hükümlerden arınmayı ve sıyrılmayı zorunlu kılar. Bu bağlamda; emekli büyükelçilerin, emekli parlamenterlerin ve emekli amirallerin düşüncelerini açıklamalarını, Anayasamızın 26. maddesi kapsamında değerlendirmekteyiz. Biçimsel, şekli tartışmaların yararına inanmıyoruz. 'vesayet' ve 'darbe' söylemlerinin gündemde tutulmasını, geçmişin kötü örneklerinin canlı tutulmasını daha büyük sosyal yaralara yol açacağı endişesiyle istemiyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği; bir Demokratik Kitle Örgütü olarak; siyasileri, yazılı ve görsel basınımızı ve yurttaşlarımızı bu konularda bir kez daha duyarlı davranmaya davet etmektedir. Hepimiz için demokrasi, hepimiz için adalet, hepimiz için saygı, sevgi ve hoşgörü talebimizi yineliyoruz. Atatürk Devrimi’nin kazanımlarına, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine sahip çıkarak demokrasimizi yaşatabiliriz. Milli birlik ve bütünlüğümüzü koruyabiliriz. Atatürk’ün çizdiği rotadan uzaklaşmanın neden olduğu sorunları yaşadığımızı bir kez daha hatırlatıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Haber MERKEZİ
Babaeski Belediyesi, taş tozu ve mekanik malzeme alımı için ihale yapacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; Babaeski Belediyesi, temel malzemesi (mekanik malzeme) (0-25) mm 10000 ton- temel malzemesi (mekanik malzeme) (0-50) mm 3000 ton- taş tozu (0-5) mm 1000 ton alımı için ihale yapacak. 29 Nisan 2021 tarihinde, saat 13.30'daki ihale, Babaeski Belediyesi 2. Kat Nikah Salonu'nda yapılacak. İlan adresi ise, şöyle:https://www.ilan.gov.tr/ilan/770503/ihale-duyurulari/mal-alim-ihaleleri/tas-tozu-ve-mekanik-malzeme-alimi-yapilacaktir
Haber MERKEZİ
Edirne Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, kaldırımların düzenlenmesi için ihale yapacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; Edirne İli, Merkez İlçe, Yeni İmaret Mahallesi 2 Beyazıt Külliyesi ve Sağlık Müzesi’nin ön ve yan cepheye (2 Beyazıt Caddesi ve Kum Yolu sokaklarına) yaya kaldırımların düzenlenme yapılması yapım işi için ihale yapacak. 20 Nisan 2021 tarihinde saat 10.30'daki ihale, Babademirtaş Mah. Tekke Kapı Cad. Fen İşleri Müdürlüğü'nde yapılacak. İlan adresi ise, şöyle:https://www.ilan.gov.tr/ilan/772271/ihale-duyurulari/yapim-isi-ve-insaat-ihaleleri/kaldirim-duzenleme-isi-yaptirilacaktir-
Haber MERKEZİ
Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, cihaza bağlı sarf malzeme alımı için ihale yapılacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, cihaza bağlı sarf malzeme alımı ihalesi yapılacak. 29 Nisan 2021 tarihindeki ihale, saat 14.30'da, Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü 4.Kat 2.Basamak Destek Hizmetleri - Toplantı Salonu'nda yapılacak. İlan adresi ise, şöyle:https://www.ilan.gov.tr/ilan/773064/ihale-duyurulari/mal-alim-ihaleleri/cihaza-bagli-sarf-malzeme-satin-alinacaktir
Haber MERKEZİ
İYİ Parti Edirne Milletvekili OrhanÇakırlar, 104 emekli amiralin imzasının yer aldığı bildiri ile ilgili açıklamalarda bulunarak, bildirinin gece yarısı yayımlanmasının uygun olmadığını söyledi.
Çakırlar, 104 amiralin imzasının yer aldığı ve gece yarısı yayınlanan bildiri ile ilgili yaptığı açıklamada "Saat" konusuna dikkat çekti. MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) ) Kurucu Lideri Merhum Alparslan Türkeş'in, "En kötü demokrasi, en iyi askeri ihtilalden daha iyidir." sözünü hatırlatan OrhanÇakırlar, "Türkiye’de 60 ihtilalinden bugüne kadar birçok şey yaşandı, çok laflar edildi. 62 ihtilali, 12 Mart Muhtırası, 63’te Talat Aydemir’in ayaklanması gibi siyasi tarihimize bakıldığında birçok şey var. Rahmetli Alparslan Türkeş’e ait çok önemli bir sözü söylemek istiyorum ‘En kötü demokrasi, en iyi askeri ihtilalden daha iyidir.’ Türkiye ihtilallerden çekti. Türkiye’nin her konuda sıkıntısı var. Askerlerin yaptığı demokrasi adına kabul edilecek bir şey değil. Demokrasi adına yapmaları gereken, gönül verdikleri herhangi bir siyasi partiye üye olurlar, orada faaliyet gösterirler, o partinin bir yerinde görev alırlar ve düşüncelerini hayata geçirirler. Bunun ihtilal çağrısı olduğunu çok hissetmiyorum. Ama zamanlama olarak uygun değil. Bildiri, gecenin köründe yayınlandı. Bütün ihtilaller gecenin köründe olmuştur. Böyle bir saatte yayınlandığı için insanlar öyle düşünüyor. Ben bildirinin içeriğinde öyle bir şey hissedemedim." dedi.
"Hiç kimse sandığın üstünde değil, milletin, halkın üstünde değil"
Sözlerinin son bölümünde, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi hakkında konulan Çakırlar, "Garip olan da bir hafta önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde muhalefet partilerinin oyları ile Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi reddedildi. Meclis başkanı geldi, şöyle oldu böyle oldu dedi ve bunu iptal ettiler. Bu da bir vesayettir. Bazı çevreler parlamentoda bir hafta önce yaşanmış olan vesayeti görmezden gelip şimdi bunların üzerine gidiyor. Doğru, gidilmesi de lazım. Hiç kimse sandığın üstünde değil, milletin, halkın üstünde değil. Bunu doğru bulanlardan değiliz." diye konuştu.
Haber MERKEZİ
Eğitim-Sen Keşan Temsilcilik Başkanı Vedat Bulut, ülke genelindeki coronavirüs vakalarında yaşanan artışa rağmen okulların açıl olmasını eleştirdi.
Bulut, ülke genelinde olduğu gibi Edirne'de de vaka sayılarının arttığına dikkat çekerek, "Çevremizdeki Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale illerinde de aynı şekilde vakalar arttı. Böyle bir dönemde okulları açık tutmanın gerçekten hiçbir anlamı yok. Bugün öğretmenlerin ve öğrencilerimizin sağlığı hiçe sayılıyor. Bizim bölgemizde yok ama Türkiye genelinde coronavirüsten ölen öğretmen sayısı on altı. Öğrencilerdeki bulaşı binin üzerinde. Bu durumda eğitimi sürdürebilmek mümkün değildir. Ben 15 Nisan'dan sonra tam kapanma sağlanacağına inanıyorum. Çünkü vakalar zirve yaptı ve çıkışı yok. Özellikle Keşan bölgemizde vakalar hızla artıyor. Aldığımız haberlere göre şuan 5 civarı öğretmenlerimiz karantinada, bir öğretmenimizde yoğun bakımda. Tüm bunlar yaşanırken özellikle 8 ve 12 sınıfları okullara taşımanın hiçbir anlamı yok." dedi.
"Öğrenci ve öğretmenler okula gidiyorsa bunlara test yapılmalıdır"
Şimdiye kadar Türkiye genelinde 80 bin öğretmenin aşılandığını ifade eden Vedat Bulut, "1 milyon öğretmen var. Bizim bölgemizde sadece köy okullarında aşılamalar yapıldı ama bitirilip bitirilmediği konusunda şuan da bilgim yok. Öğrenci ve öğretmenler okula gidiyorsa bunlara test yapılmalıdır. Acilen öğretmenlerimizin aşılanması gerekiyor. Eğitim öğretim diyoruz ama öğrenci ve öğretmenler sağlıklı bir ortamda bulunmuyorsa toplum sağlığı tehlikeye düşüyor demektir. Mili Eğitim Bakanı var mı, yok mu gerçekten şaşırıyorum. Bakanlık sırf özel okulların istek ve talepleri doğrultusunda hareket ediyorsa bu çok yanlış bir şeydir. Kararlar özel okulların talepleri doğrultusunda alınıyor. Biz öğrencilerin yüksek yararının ön plana çıkarılmasını istiyoruz. Böyle olmayan bir eğitim eğitim değildir. Biz eğitimin merkezine öğrencileri koyuyoruz. Onların sağlıda bizim için son derece önemli ama bunların dikkate alınmadığını görüyoruz. Ben Sağlık ve Milli Eğitim Bakanı gerçekten var mı, yok mu tereddütteyim." diye konuştu.
Haber: İlker GÜREL
Keşan Belediyesi, 1,3 milyon TL tasarruf ile hizmet filosuna kattığı 5 adet aracın tanıtım programı dün gerçekleştirildi.
Saat 11.00 sıralarında Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan programa; Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Belediye Başkan Yardımcıları; Yakup Balcı, Nuran Uslu, Tahir Özçınar, Keşan Belediye Meclis üyeleri, Keşan İlçe Müftüsü Mehmet Yiğit, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ile Keşan Belediyesi birim müdürleri katıldı. Programda konuşan Helvacıoğlu, Keşan halkının hizmetine sunulan 5 aracın bugünkü toplam değerinin 1 milyon 500 bin TL olduğunu, hibe ve mali disiplin marifeti ile bu araçları 200 bin TL’ye belediyeye kazandırdıklarının altını çizdi.
“Bugün ‘beşi bir yerde’ diyerek hizmet filomuza katılan 5 yeni aracımızı halkımızın hizmetine sunuyoruz”
Belediyenin hizmet filosuna kazandırdıkları Şanlıbüs, Sporbüs, Çöp Taksi 2, çöp kamyonu ve süpürge aracının tanıtımı için bir arada olduklarını belirten Mustafa Helvacıoğlu, “Takdir edersiniz ki; 2 yıl önce göreve geldiğimiz günden itibaren adeta bir atılım ve gelişim dönemi başlattık. Altyapı ve üstyapı çalışmaları, yatırım projeleri ve benzeri alanlardaki girişimlerimiz ile hizmetlerin niteliği, kalitesi ve hızı farkedilir şekilde gelişti.Hal böyle olunca; araç envanterinin de gelişerek belediyemizin hizmet temposuna katkı sunması gerekiyordu. Biz hızlı çalışacaksak araçlarımız da buna göre olmalıydı. Bu anlamda; tasarruf ve mali disiplin anlayışımızı, hizmete dönük araç yatırımı konusunda da sürdürdük. Bugün ‘beşi bir yerde’ diyerek hizmet filomuza katılan 5 yeni aracımızı daha gururla halkımızın hizmetine sunuyoruz.” dedi.
“9 milyon TL değerindeki 39 aracı; 3 milyon 850 bin TL’ye Keşan’ımıza kazandırdık
Yeni dönemde; araç yatırımı konusunda gelinen noktayı birkaç veri ile paylaşan Helvacıoğlu, “24 ayda hizmet filomuza kattığımız araç sayısı 39’a yükseldi. Göreve geldiğimizde 88 araç ile hizmet üretirken bugün itibari ile araç filomuz 125’e yükselmiştir. Net bir ifade ile bu 39 araç ile birlikte araç filomuzu yaklaştık %50 arttırdık. Göreve geldiğimizde hali hazırda kullanılan 88 aracın yaş ortalaması 16 yıl iken 24 ayda Keşan’ımıza kazandırdığımız yeni araçlarımızın yaş ortalaması ise 5 yıla düştü. Aslında tüm bunlardan daha da önemli olan bir konu var. Bugün burada Keşan’ımızın ve Keşan halkının hizmetine sunduğumuz 5 aracın bugünkü toplam değeri 1 milyon 500 bin TL’dir. Dikkatinizi çekmek istiyorum; biz, hibe ve mali disiplin marifeti ile bu araçları 200 bin TL’ye belediyemize kazandırdık. Yani; önemli işlere imza atacak olan bu araçlardan 1 milyon 300 bin TL tasarruf sağladık tekrar dikkat çekmek istiyorum; 200 bin liraya 1 milyon 500 bin TL’lik araç alabilir misiniz?Keşan Belediyesi olarak biz aldık. Tasarruf konusu ile ilgili yaptığımız işlerde mütevazi olmayacağız.Dönemimizde, hizmete kazandırdığımız toplam 39 aracın ise bugünkü değeri 9 milyon TL’dir. Yine toplam 9 milyon TL değerindeki bu 39 aracı; hibe, tasarruf ve israfı önleyen tamir ve bakım marifetleri ile 3 milyon 850 bin TL’ye Keşan’ımıza kazandırdık. Hurdaya ayrılan yüzbinlerce liralık aracın Destek Hizmetleri Birimimizce tamir ve bakımlarının yapılarak hizmete nasıl kazandırıldığını daha önce dile getirmiştim. Bakın bugün hizmete sunduğumuz süpürge aracını hurdacı almazdı. Burada Temizlik İşlerimiz ve Kademe Birimimiz, Belediye Başkan Yardımcımız Yakup Balcı, ticari faaliyette bulunan Ayhan Beyli kardeşim bu aracı topladılar ve hizmete kazandırdılar.” şeklinde konuştu.
“Keşan Belediyesi ve Keşan’ımız her geçen gün daha da güçleniyor”
Geçmiş dönemlerde araç sigortaları, lastik, yedek parça, tamir ve bakım gibi giderlerin, mevzuatta ihale ile yapılmasının belirtilmesine rağmen, doğrudan temin ile yapıldığını dile getiren Mustafa Helvacıoğlu, “Dönemimizde bu alımlar için mevzuatı uygulayarak ihale yöntemini kullandık ve yaklaşık %20’lik tasarruf sağladık. Ve yine kaşan halkının parasını heba etmedik. Keşan Belediyesi ve Keşan’ımız her geçen gün daha da güçleniyor. Büyüyen ve güçlenen Keşan’ımız için hizmete sunduğumuz araçların envanterimize kazandırılmasında emeği geçen ve katkıda bulunan; başta; Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum olmak üzere; Milletvekilimiz Dr. Fatma Aksal’a, il ve ilçe başkanlarımıza, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, temizlik aracının modernizasyonu için katkı veren Orçun Orhun’a, değerli meclisimize, başkan yardımcılarımıza, destek hizmetleri birimimize ve tüm personelimize Keşan halkı adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, büyüyen araç filomuz ile hizmetlerin de büyüdüğünü ifade ederek, bu araçların hayırlı hizmetler vermesini diliyorum.” diye konuştu. Helvacıoğlu’nun konuşmasının ardından kurban kesilerek, dua okundu.
Haber: İlker GÜREL
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan coronavirüs aşılama programında öncelikli gruplar arasında yer alan basın kartı bulunan basın mensupları, randevu alarak "Coronavac" aşısını olmaya başladı.
Sağlık Bakanlığı, coronavirüs aşılama programı kapsamındaki öncelikli gruplara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca verilen basın kartı sahibi gazetecileri de eklemişti. Aşıda öncelikli gruplar arasında yer alan basın mensupları, MHRS (Merkezi Hastane Randevu Sistemi) ya da ALO 182'den randevu alarak, aşılarını olmaya başladı. Keşan'da da başlayan aşı uygulaması ile randevularını alan basın kartı sahibi gazeteciler, Keşan Devlet Hastanesi'nin eski binasında oluşturulan Covid-19 Aşı Merkezi'ndeki aşı odalarında 1. doz aşılarını oluyor.
Haber: İlker GÜREL
Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Hasret Dinç, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
Dinç, Türkiye'de yaşayan kültürel, bir birinden farklı vatandaşların bulunduğunu dile getirerek, "Bir çoğunun benzer yönleri olduğu kadar farklı yapıları da var. Hepsi bizlere miras ve kültürel zenginliğimizdir. Bir çoğunun kendilerine has olumlu benzer özelikleri ve yönleri bulunmaktadır. Ancak adı 'Roman' olan öylesine kadim bir toplum var ki binlerce yılın acısını halen üzerinden atamamıştır. Avrupa'nın ortasında işkenceler maruz kalmış gaz odalarında öldürülmüştür. 1935-1945 arası Nazi Almanya'sında resmi olmayan verilere göre 880.000 kişi soykırıma uğramıştır. Almanya ancak 1982'de Romanların tıpkı Yahudiler gibi Hitler’in hedefi olduğunu ve soykırımına uğradığını, Birleşmiş Milletler de 1989'da etnik nedenlerden dolayı soykırımına tabi tutulduklarını kabul etmiştir. Roman toplumu bir çok sorun ile mücadele ederken pandemi sürecinin de eklemlenmesi yaşanan yoksulluğa tuz biber olmuştur. Ülkemizde ise 30 yıldır Roman toplumu farklı alanlarda sorunlarını dile getirmeye başladı örgütlenme ve dernekleşme süreci gelişmeye başladı her ne kadar sivil toplum bilinci tam olarak oluşmasa da haberleşmenin ve iletişimin teknolojik ilerlediği süreçte sorunlar görünür olarak ciddi olarak dile getirilmeye başladı. İlçemize ciddi anlamda Roman nüfusu bulunmakta Keşan'da yaşayan romanlar ülkemizin diğer roman vatandaşlarından farklı olarak göçebe değil de yerleşik düzende yaşıyorlar." diye konuştu.
"Kötü olan bir şeyi Roman kelimesinin içine sokarak kadim bir toplumu kötü söylemlere maruz bırakmak tam bir vicdansızlık örneğidir"
Son dönemde ayrımcılık vakalarında azalma görüldüğünü belirten Hasret Dinç, "Kötü olan bir şeyi Roman kelimesinin içine sokarak kadim bir toplumu kötü söylemlere maruz bırakmak tam bir vicdansızlık örneğidir. Keza ülkemizde yaşayan tüm topluluklarda iyi yada kötü olan her şey vardır. Roman toplumu sadece ayrımcılık ile mücadele etmiyor, eğitim ve istihdam başta olmak üzere çok fazla sorun ile savaşıyorlar. Geçmiş yıllarda eğitimli Roman gençleri sayısı oldukça azdı, şimdi ise bir nebze olsun daha fazla bu süreçte yetişen roman gençleri eğitimlerini tamamladıktan sonra hayat mücadelesine başladılar. Bazıları ise işsizlik ile uğraşıyor. 2 ve 4 yıllık mezunlar ile yaptığım görüşmelerde 'ben bunun için mi okudum?' diye sitem ediyorlar. Haksız da değiller öğrencilerimiz kendi yakınlarında örnek alabileceği hiç kimseyi göremiyorlar. Eğitim hayatlarında 'ben x abim-ablam gibi olacağım' diyebilecekleri, örnek alabilecekleri büyükleri yok. Aslında bununla ilgili geçmiş yıllarda çeşitli toplantı seminer çalıştay benzeri çalışmalar yapıldı. Bazen de pozitif ayrımcılık yapılması yönünde fikirler ortaya konuldu. Sözde karşılık bulundu ancak, Keşanmızda hayata gecen hiç bir şey maalesef bulunamadı. Rol model gençlerimiz pozitif ayrımcılık yapılıp toplumun önünde elmas gibi parlatılmalı, gelecek nesillerimiz onları örnek almalı. Sadece benim tanıdığım Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, Tarih Öğretmeni, İngilizce Öğretmeni, Muhasebe, İşletme 2 ve 4 yıllık mezunlar bulunmakta rol model sıkıntısı olmamalıdır. İstenildiği taktirde Keşan'ımıza rol model olacak gençler vardır. Gelecek nesillerimizin eğitime daha sıkı sarılabilmesi için rol model gençlerimize pozitif ayrımcılık yapması gelecek nesil için ışık niteliğindedir." dedi.
"Romanlar için sorumluluk alınmalı"
Federasyon olarak eğitim hayatını sürdürenlere destek olmaya devam ettiklerini dile getiren Dinç, şunları söyledi; "Pandemi süreci herkesi etkilediği gibi kişisel ve kurumsal olarak bizleri de etkiledi; lakin bize ulaşan yardım talep eden kişiye elimizde olmasa da, kişisel borçlanarak ailenin talep ve isteğini yapmak için emek sarf ediyoruz bazen de, belediyenin veya kaymakamlığın ilgili birimlerine yönlendirmeye çalışıyoruz. Tek isteğimiz herkesin kendi eğitimini tamamlayıp ekmeğini kazanacağı istihdama kavuşması. Onlardan da isteğimiz geleceğe ışık saçmaları yaşanan tüm olumsuzluklara duyarsız olmamalı kendilerinin yaşadığı sorunları diğer çocuklar da yaşayacağını düşünüp sosyal sorumluluk almalardır."
8 Nisan Dünya Romanlar Günü...
Hasret Dinç, sözlerini şöyle tamamladı; "Nazi Almanya'sında yüz binlerce Roman, Nazilerin ölüm kamplarında 3 Ağustos 1944 tarihinde bir gün içinde can verdi. Kurtulanlar ise Avrupa'nın dört bir yanına dağıldı. Bu büyük felaketten sonra Romanlar pek çok platformda bir araya geldi. 8 Nisan 1971'de, ayrımcılıkla mücadelede işbirliğini teşvik etmek, Romanların sorunlarını tartışmak üzere Uluslararası Roman Kongresi farklı ülkelerden gelen Romanlarla Londra'da ilk kez toplandı. 1990 yılında düzenlenen 4. Uluslararası Roman Kongresi'nde de 8 Nisan tarihi "Dünya Romanlar Günü" olarak kabul edilip 2. Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından soykırıma uğrayan, sayısı tam olarak bilinmeyen Romanların anısına dünyanın her yerinde yaşayan Romanlara ithaf edildi. O günden bu yana her yıl 8 Nisan Dünya Romanlar günü, Romanların ayrımcılığa karşı mücadelesini şekillendirmekte ve bu doğrultuda; "Barış, refah ve dayanışma için birlik!" anlayışıyla kutlanmaktadır. Ülkemiz için bu toplantı bağlayıcı niteliği bulunmasa da, Roman vatandaşlara yönelik sosyal içerme strateji belgesinde açıkça belirtilen '"8 Nisan Dünya Romanlar Günü'nde Roman vatandaşlara yönelik program düzenlenecektir." ibaresi bulunmaktadır .Bu vesile ile İlçemizde Köylerimizde Ülkemizde Bulunan Tüm Roman Vatandaşların 8 Nisan Dünya Romanlar Gününü Kutluyorum. Sizler tarihin en güzel en temiz insanlarısınız."
Haber: İlker GÜREL
Yenimescit Mahallesi Muhtarı, Keşan Çarşı Hamalları Derneği Kurucu Başkanı ve derneğin mevcut Denetim Kurulu Üyesi Fikret Kantar, yaklaşan Ramazan Ayı'nda aş evinin açılmayacağını, bu nedenle yardıma muhtaç vatandaşlara farklı yoldan yardımların yapılabileceğini dile getirerek, bu konuda açıklamalarda bulundu.
Kantar, pandemi sürecinde vatandaşların zor günler geçirdiğini dile getirip, Ramazan Ayı'nda bu vatandaşların daha da zorlanacağını ifade etti. Aş evinin bu Ramazan Ayı'nda açılmayacağını belirten Fikret Kantar, "Bu Ramazan Ayı'nda da dar gelirli vatandaşlarımızın hizmetine sunulmak üzere aş evi açılmayacak. Daha önceki yıllarda olduğu gibi belediye ile temasta bulundum. Bu konuyu Belediye Başkanımız ile birebir görüştüm. Kendisi yalnızca yardım paketi ile yardım yapılacağından bahsetti. Ben de kendisine yardım paketlerinin sağlıklı olmadığını; ancak mahallemize yapılacak yardımlar konusunda, mahallemizin alışveriş yaptığı bir marketten yapılacak alışverişler üzerinden yardımı önerdim. Market sahibi ile belediyenin görüşmesi ve alınacak fişler üzerinden yardıma muhtaç kişilerin alışveriş yapılabileceğini söyledim. Geçen Ramazan Ayı'nda da İstanbul - Başakşehir ve Samsun - Çarşamba gibi yerlerden de bu gibi erzak yardımları gelmişti. O zaman da ismi geçen marketin IBAN numarası alınmak suretiyle, alınan fişler karşılığında erzak yarımları gerçekleşmişti. Bu önerim Başkan tarafından da olumlu karşılandı. İnşallah bu şekilde bir yardım yapılacaktır diye düşünüyorum." dedi.
Yardımseverler Derneği Keşan Şubesi'nden 40 aileye yardım geldi
Yarımlar ile ilgili olarak Türkiye Yardımseverler Derneği Keşan Şubesi Başkanı Filiz Şalk ve yönetimi ile de görüşmelerde bulunduğunu kaydeden Kantar, bu yardım sisteminin, dernek tarafından olumlu karşılandığını ifade ederek, 8 bin liralık maddi yardım ile 40 aileye 200 TL değerindeki yardım paketlerini ileten yönetime teşekkür etti.
"6 Nisan itibariyle yardımlar dağıtılmaya başlandı"
Sözlerinin devamında Keşan Belediyesi'nin hamal ve müzisyenlere yapmaya başladığı yardımlar konusuna değinen Fikret Kantar, "Geçtiğimiz mecliste hamal ve müzisyenlere verilmek üzere maddi yardım meclis üyelerimiz tarafından verilen önerge ile talep edildi. Arkadaşlarımızın pandemi sebebiyle iş yapamadıkları ve ekonomik açıdan çok mağdur oldukları sebebiyle bu konu gündeme taşındı. Bundan dolayı da belediyemiz tarafından kabul görse de belediye mevzuatında böyle bir madde olmadığı için Sayıştay'a gönderildi ve oradan da olumlu cevap geldi. Bunun olumsuz gelmesi de mümkün değildi, aynı karar Malkara Belediyesi tarafından daha önceden alınmıştı, bu da emsal karar niteliğindeydi. Sonrasında da nihayet yardımlar çıktı. 6 Nisan itibariyle yardımlar dağıtılmaya başlandı, şimdi ise 2'si hamal 2'si de müzisyenler olmak üzere 4 derneğin üyelerine her gün 40'ar kişi olmak üzere yardımlar veriliyor. Bu iyi bir gelişme çünkü Ramazan'ın gelişine birkaç gün var, arkadaşlara rahat bir nefes aldıracak. Yevmiye ile çalışan bu işçilerimiz adına Belediye Başkanımız ve meclis üyelerimize teşekkür ediyoruz." diye konuştu.
Haber: İlker GÜREL
Trakya Roman Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Keşan ROM-Der Başkanı Fahrettin Savcı, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü nedeniyle açıklama yaptı.
Savcı, 1971 yılının Nisan ayında, Romanların sorunlarını tartışmak üzere Londra yakınlarında ilk Uluslararası Roman Kongresi'nin toplandığını, bu kongreye atfen, 1990'dan itibaren 8 Nisan Dünya Romanlar Günü olarak kutlandığını dile getirerek, "Romanlar, Türkiye’de ve Dünya’nın birçok yerinde ötekileştirici ve dışlayıcı politik uygulamalara maruz kaldı. 2’nci Dünya Savaşında Nazi kamplarında 500 bin Roman katledildi. Romanların sosyal, etnik ve dolayısıyla bireysel kimlik alanlarında karşılaştıkları sorunlar, Romanların yüzyıllar önce Avrupa Kıtasına yaptıkları göçlere kadar uzandı. Özellikle 1. Dünya Savaşı’nın ardından baskın biçimde ortaya çıkan milliyetçilik akımı doğrultusunda artan benzer ayrımcı politikalar, uygulamalar 2. Dünya Savaşı ile birlikte Romanların topluca katledilmelerine, işkencelerle yok edilme uygulamalarına kadar gitmiştir. Nazi Kampları’nda 500.000 Roman’ın katledilmesi, Romanların tarihinde bilinen en ağır, en acı ve en insanlık dışı şekilde yaşanan ölüm dalgası olarak hatırlanmakta ve kayıtlara geçmektedir. Savaş sonrası dönemde de aynı ırkçı, ezici, dışlayıcı ve işkenceci yaklaşımlar sürmüştür. Romanlar, yaşam biçimlerinden ve kimliklerinden ötürü izolasyon, fişlenme, sınır dışı edilme ve kısırlaştırma gibi uygulamalara maruz kalmışlar, buna ek olarak yaşadıkları ülkelerde hırsız, güvenlik tehdidi, düzen bozucu gibi genellemeci önyargılarla söz konusu tarihten günümüze kadar karşı karşıya kalmışlardır. Avrupa’nın birçok ülkesinde özellikle Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Fransa, İtalya, Slovakya gibi ülkelerde kötü muamele, yoksulluk, tahammülsüzlük, şiddet ve dışlanma ile karşılaştılar. İtalya ve Fransa gibi batı Avrupa ülkelerindeki ise ya gayri insani kamplarda yaşamlarına devam etmeye zorlanmışlar ya da doğrudan ülkeleri olduğu düşünülen Romanya’ya gönderilmişlerdir. 8 Nisan 1971 günü İngiltere’de düzenlenen I. Uluslararası Roman Kongresi’nde 8 Nisan’ın Dünya Romanlar Günü olarak anılması kabul edilmiş olup, bugün dünyanın birçok yerinde günün tarihine, anlamına ve içinde var olan gizli acılara istinaden çeşitli etkinlikler, anma programları düzenlenmektedir. Ancak yüz binlerce kayıpların verildiği, zorunlu göçlerin, toplumsal dışlanmaların yaşatıldığı bu karanlık ve kanlı tarihin günümüzde suç sahipleri tarafından unutturulmak istenişi nedeniyle şölen, festival, kutlamalar çerçevesinde anlam saptırmasına uğratılmaktadır. Bizler yurt içinde ve yurt dışında kurduğumuz Roman sivil toplum kuruluşları ve platformlar olarak Romanların tarihini ve tarihte yer alan gerçekleri doğru biçimde duyurmayı, hatırlamayı ve uğranan haksızlıkların izlerini görmeyi her zaman ilkelerimizin başında tutmakta ve bu bilinçle yaşamaktayız. Orta ve Doğu Avrupa’da katledilen, sosyal yaşamda her türlü işkenceye maruz bırakılan, zor ve acılarla dolu bir yaşama mahkum edilen tüm atalarımızı bugün rahmetle anar, bu zihniyeti ayakta tutan her türlü yaklaşım ve politikayı da esefle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla aktarırım." dedi.
Haber: Nilüfer ÇELİK
Keşan Umum Emlak Müşavirler Derneği Başkanı Olcay Güngör, Keşan Belediyesi ve Keşan Tapu Müdürlüğü arasında imzalanan "Entegrasyon Protokolü"nün çok faydalı olacağını söyledi.
Güngör, geçtiğimiz gün Keşan Tapu Müdürlüğü ile Keşan Belediyesi arasında imzalanan protokolün, gerek emlak sektörü, gerekse vatandaşlar açısından faydalı bir protokol olduğunun altını çizdi. Protokolün, birimler arasındaki işlem yoğunluğunu azaltmak, işlem süreçlerini kısaltarak verimliliği arttırmak ve sürekli kılmak, tapu ile belediye hizmetlerinin etkin, hızlı, güvenli ve elektronik ortamda sunumu, personelin iş yükünün azaltılması suretiyle çalışan ve vatandaş memnuniyetini sağlamak, tapu işlemlerinde tapu harcına esas olmak üzere talep edilen emlak beyan değerinin ilgililerce elden alınarak ibraz edilmesindeki zaman kaybının ve yoğunluğun azaltılmasını,tapu müdürlüğü personeli tarafından bu belgeye güvenli elektronik ortamda ulaşılmasının sağlanması amacını güttüğünü ifade eden Olcay Güngör, bu anlamda Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu'na ve Keşan Tapu Müdürü Yavuz Eker'e teşekkür etti.
Haber: İlker GÜREL
Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği ekipleri, şehirlerarası yolcu taşıyan otobüslere yönelik denetim yaptı.
Keşan Şehirlerarası Otobüs Terminali çıkışında yolcu taşımacılığı yapan minibüs ve otobüsler, Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği ekipleri tarafından Sanayi Kavşağı yakınlarında oluşturulan noktada denetlendi. Otobüs ve sürücülerin evraklarını kontrol eden polis, ayrıca yolcu biletlerinin HES kodlu olup olmadığı da kontrol edildi. Polis, coronavirüs tedbirlerini de denetledi.
Haber / FOTO: İlker GÜREL
Coronavirüs tedbirleri kapsamında yüzde 50 kapasite ile açılan kafe ce restaurantlar, dün denetlendi.
Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından kafe, restoran, lokantalar coronavirüs tedbirleri kapsamında yüzde 50 kapasite ile açılmıştı. Yüzde 50 kapasite ile açılan kafe ve restaurantlar, dün Keşan'da denetlendi. Kaymakam Cemalettin Yılmaz, Keşan İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Tekin, Keşan İlçe Sağlık Müdürü Dr. Hakan Çetin, Keşan Belediyesi Zabıta Müdürü Gökhan Yılmaz'ın katıldığı denetimde, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulup uyulmadığı kontrol edildi. Denetimde, coronavirüsten korunmanın en önemli üç kuralı olan, maske, mesafe ve hijyen kuralları önemle hatırlatıldı.
Haber: İlker GÜREL
Eğitim-İş Keşan Temsilcilik Başkanı Erol Yazla, yaptığı yazılı açıklamada, nitelikli okul anlayışı ve ayrımından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Yazla, MEB, bu yıl LGS (Liselere Geçiş Sistemi) kapsamında 6 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilecek merkezî sınavın başvuru ve uygulama kılavuzunun yayımladığını bildirerek, "Kılavuzda listesi ve kontenjanları verilen merkezî sınavla öğrenci alacak Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin Anadolu Teknik programları ve özel program ve proje uygulayan ortaöğretim kurumlarına öğrenci seçmek amacıyla yapılacak merkezî sınavla ilgili usul ve esaslara yer verildi. LGS merkezî sınavında oturumlar, sınav süreleri, soru sayıları ve ders dağılımlarında herhangi bir değişiklik yapılmadı. Açıklanan listeye göre Türkiye genelinde 2 bin 60 liseye merkezi sınav puanına göre öğrenci yerleştirileceği duyuruldu. Sınavlı okullarda öğrenci kontenjanı ise 174 bin 160 olarak belirlenmiştir. Anadolu Liselerine 56 bin 396, Fen Liselerine 36 bin 980, Sosyal Bilimler Liselerine 10 bin 142, Anadolu İmam Hatip Liselerine 36 bin 712, Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerine 33 bin 930 kontenjan ayrıldığı görüldü. Okullarının bazılarını nitelikli, dolaylı olarak da diğerlerini niteliksiz olarak sınıflandırmamalıdır. LGS sistemiyle hayatımıza giren bir kavram olan nitelikli okul anlayışı ve ayrımından bir an önce vazgeçilmelidir. Amacımız kamusal, çağdaş, bilimsel, laik, parasız ve demokratik bir eğitim sistemi anlayışına sıkı sıkı sarılarak Milli Eğitimin temel amaçları doğrultusunda, çocuklarımıza daha iyi geleceğe hazırlamak olmalıdır. Her okulunun kendine özgü özellikleri, nitelikleri ve değerleri vardır. Okullarımızın eğitim öğretim kalitesini kendilerine özgü niteliklerini göz önünde bulundurarak en üst düzeye çıkaracak önlemler bir an önce alınmalıdır. Görünen o ki nitelikli okul ısrarına devam edilecek. Öyleyse bu şartlarda yapılması gereken; geçmiş yıllarda başarısını ispatlamış olan tüm Fen Liselerinde daha fazla öğrencinin eğitim görmesi sağlanmalı, öğrenci kontenjanları arttırılmalıdır. Bu durum Edirne merkez, Kaşen ve Uzunköprü ilçelerimdeki Fen Liseleri için de geçerlidir. Maalesef ilçemizde LGS puanı ile öğrenci alan Anadolu Lisesinin olmaması da büyük bir eksikliktir ve bu konuda hiçbir çalışmanın yapılmadığını da üzülerek görmekteyiz." dedi. Haber MERKEZİ
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, TBMM’de gübre fiyatlarında son bir yılda yaşanan artışa dikkat çekerek, çiftçinin tarlasına gübre atamaz duruma geldiğini söyledi.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Gaytancıoğlu, çözüm için gübre fiyatlarının yarısının devlet tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, "Nisan ayının ilk haftasındayız, çiftçiler tarlalarında çalışıyorlar, bütün çiftçiler şu anda gübre fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyor. Acaba iktidar olarak gübre fiyatlarından haberiniz var mı? Çok değil, dört ay önce 2.520 lira olan üre gübre şimdi 3.650 lira, yine dört ay önce 1.540 lira olan amonyum sülfat şimdi 2.160 lira olmuş. Size göre yani TÜİK verilerine göre dört aylık enflasyon yüzde 5 ama gübrelere yüzde 50-60 zam gelmiş. Dünya pandemiden kırılıyor, gıda fiyatları artıyor, siz çiftçiye destek yapmıyor, gübreleri ucuza vermiyorsunuz. Böyle giderse birçok çiftçi parasızlıktan ve gübre fiyatlarının çok artmasından dolayı üst gübre kullanamayacak. Çözüm daha önceki yıllarda olduğu gibi gübre fiyatının yarısının devletçe karşılanması, yoksa verim düşecek, üretim düşecek." dedi.
Haber MERKEZİ
Keşan Belediyesi kültür ve sanat çalışmalarına coronavirüs süreci içerisinde de devam ediyor.
Keşan Belediyesi, 8 Nisan 2021 Perşembe günü, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’ne özel canlı konser etkinliği gerçekleştirecek. Saat 20.30’da başlayacak ve Keşan Belediyesi’nin sosyal medya hesapları üzerinden canlı yayınlanacak konserde Popstar 2018 1.si Salih Zülüfoğlu ve Keşan’lı Yaşam sahne alacak. Salih Zülüfoğlu ve Keşan’lı yaşam online konserde birbirinden güzel şarkılarını Keşan ve bölge halkı için seslendirecek.
Haber MERKEZİ
Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası) ile Keşan TB (Ticaret Borsası)'nın sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda, SGK borçlarını yapılandıran üyelere hatırlatmada bulunuldu.
Keşan TSO ve Keşan TB'nin üyelerine yönelik olarak sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda, yapılandırma prim borç ödemeleri konusunda hatırlatmada bulunuldu. Yapılan paylaşımlarda, "SGK borçlarının peşin ödeme seçeneğiyle yapılandıran vatandaşlarımız, son ödeme tarihi olan 31 Mart'ta kadar peşin ödemenizi yapamadıysanız/kaçırdıysanız üzülmeyin! 30 Nisan'a kadar geç ödeme zammı ile birlikte peşin ödemenizi yapmanız halinde; yapılandırmanız bozulmaz, yapılandırma avantajlarından yararlanmaya devam edebilirsiniz." ifadelerine yer verildi.
Haber: İlker GÜREL
Demirköy Orman İşletme Müdürlüğü tarafından, emvali istifleme hizmeti alımı için ihale yapılacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; Demirköy Orman İşletme Müdürlüğü, emvali istifleme hizmeti alımı için ihale yapılacak. 26 Nisan 2021 tarihinde saat 10.30'da yapılacak ihale, Demirköy Orman İşletme Müdürlüğü'nde yapılacak. İlan adresi ise, şöyle:https://www.ilan.gov.tr/ilan/771564/ihale-duyurulari/hizmet-alim-ihaleleri/orman-emvali-istifleme-hizmeti-alinacaktir
Haber MERKEZİ
Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, 11 kalem kemoterapi sarf malzeme alımı için ihale yapılacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, 11 kalem kemoterapi sarf malzeme alımı için yapılacak ihale, 19 Nisan 2021 tarihinde, saat 10.30'da, Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü 4.Kat 2.Basamak Destek Hizmetleri Toplantı Salonu'nda yapılacak. İlan adresi ise, şöyle:https://www.ilan.gov.tr/ilan/772210/ihale-duyurulari/mal-alim-ihaleleri/kemoterapi-sarf-malzeme-satin-alinacaktir
Haber MERKEZİ
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; İzmir İl Sağlık Müdürlüğü büfe ve çay ocağı kiralama ihalesi yapacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; İzmir İl Sağlık Müdürlüğü İkçü Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi kantin, büfe ve çay ocağı yerinin kiraya verilmesi işi için ihale yapacak. Açık teklif usulü, 3 yıl süreyle kiralanması için yapılacak ihale, 21 Nisan 20211 tarihinde, saat 10.30'da yapılacak.
İlan adresi ise, şöyle: https://www.ilan.gov.tr/ilan/774291/emlak/is-yeri-ve-ticari-isletme/kantin-bufe-ve-cay-ocagi-yerleri-3-yilligina-kiraya-verilecektir
Haber MERKEZİ
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; satılmasına karar verilen Bigadiç'teki bir çekici, açık arttırma ile satışa çıkacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; Bigadiç'te 2003 model, beyaz renkte bir çekici açık artırma ile satışa çıkacak. 1. satış günü 4 Mayıs 2021 tarihinde saat 11.30'da başlayacak. Satış olmaması durumunda, 2. satış ise 24 Mayıs 2021 tarihinde, saat 11.30'da gerçekleştirilecek. Satış, Sevinç Otopark ,Abacı Mah. Gelin Sok. No: 4/2 Bigadiç'te yapılacak.
İlan adresi ise, şöyle:https://www.ilan.gov.tr/ilan/773299/vasita/ticari-arac-ve-ticari-hat-plaka/2003-model-man-marka-cekici-icradan-satiliktir
Haber MERKEZİ
Tekirdağ Dr.İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi tarafından, basılı evrak alımı için ihale yapılacak.
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr internet sitesinde yayınlanan ilana göre; Tekirdağ Dr.İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi tarafından, 46 kalem basılı evrak alımı mal alımı
için ihale yapılacak. 3 Mayıs 2021 tarihinde, saat 10.30'daki ihale, Tekirdağ Dr.İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi İdari Kat Başhekimlik Toplantı Salonu'nda yapılacak.
İlan adresi ise, şöyle:https://www.ilan.gov.tr/ilan/773028/ihale-duyurulari/mal-alim-ihaleleri/basili-evrak-satin-alinacaktir.
Haber MERKEZİ
TBMM KEFEK (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu) Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Dr. Fatma Aksal, AK Parti Keşan İlçe Başkanlığı'nda yaptığı basın toplantısında, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildiğini bildirerek, bu kapsamda çiftçilerin borçlarını yapılandırma fırsatı getirildiğini söyledi.
Saat 15.00 sıralarında, AK Parti Keşan İlçe Başkanlığı binasında başlayan basın toplantısına; Fatma Aksal'ın yanı sıra, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç, Kadın Kolları Başkanı Nuriye Altın, Edirne İl Genel Meclisi'nin AK Partili Üyeleri Halil Bayazıt ile İsmail Keleş ve partililer katıldı. Sözlerine, İzmir 2. Anajet üssünde düşen eğitim uçağında bulunan ve sağ olarak kurtulan 2 pilota geçmiş olsun dileklerini ileterek başlayan Aksal, İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan' yönelik olarak kullandığı "Diktatör" sözlerine tepki göstererek, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na 'diktatör' demek Draghi'nin haddi değildir. Eğer Draghi diktatör görmek istiyorsa kendi tarihine baksın. Çok şükür bizim tarihimizde diktatörlük yoktur, bizde iktidarlar seçimle gelir seçimle giderler." dedi.
"Kanunun geçmesini beklemeden çiftçilerimizin Tarım Kredi borçlarına karşın olan bütün haciz işlemelerini durduruyoruz"
Açıklamasının devamında, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba'nın açıkladığı güncellenen çeltik fiyatlarının hayırlı olmasını dileyen Fatma Aksal, çiftçilere "Yapılandırma" müjdesiyle ilgili olarak şunları söyledi; "Tarım Kredi Kooperatiflerine olan çiftçi borçlarını yapılandırılması ile ilgili talepler vardı. Bir çalışma yapıldı ve Perşembe sabahı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Kabul edilen kanun teklifinin içerisinde çiftçilerimizin Tarım Kredi borçlarına bir yapılandırma geliyor. Önümüzdeki hafta kanun teklifinin genel kurula gelmesini bekliyoruz ve kanunlaştığında çiftçilerimiz yararlanacak. Hatta kanunun geçmesini beklemeden çiftçilerimizin Tarım Kredi borçlarına karşın olan bütün haciz işlemelerini durduruyoruz. 31 Aralık 2020 tarihine kadar çiftçilerimizin ödeyemediği ve takibe düşmüş borçlarına yapılandırma imkanı getiriyoruz." diye konuştu.
"Çiftçilerimiz kanun çıktıktan sonra 3 ay içerisinde Tarım Kredi Kooperatiflerine başvuruda bulunacaklar ve borçlarının yapılanmasını isteyecekler"
Yapılandırma ile ilgili bilgilendirmede bulunan Aksal, "Çiftçilerimiz kanun çıktıktan sonra 3 ay içerisinde Tarım Kredi Kooperatiflerine başvuruda bulunacaklar ve borçlarının yapılanmasını isteyecekler. Borçları isterlerse peşin ödeyebilirler ama taksitlendirenler ilk taksiti ürünlerini sattıkları Ekim ayında yüzde 30 olarak ödeyebilecekler. Geri kalan borçlarını da her yıl Ekim ayında olmak üzere 3 taksitte ödeyecekler. Yapılandırma faizi yüzde 18 olacak. Yüzde 18 faiz oranının yüzde 6’sı da hazine tarafından karşılanacak. Üreticilerimiz Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını yüzde 12 faiz oranı ile yapılandırmış olacaklar. Türkiye’de banka faizlerinin yüzde 20’nin üzerinde olduğu düşünülürse yüzde 12 faiz oranı gayet makuldür. Bütün üreticilerimize, çiftçilerimize seslenmek istiyorum; bu imkandan yararlansınlar, başvurularını yapsınlar. Çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum." şeklinde konuştu.
"Ramazan'ı fırsata çevirip pandemiyi kontrol altına alalım"
Açıklamasının son bölümünde, Ramazan Ayı'nda coronavirüs tedbirleri kapsamında kapanma olabileceği yönündeki söylentiler hakkında sorulan soruyu yanıtlayan Fatma Aksal, şunları söyledi; "Vaka oranları mutasyona uğrayan virüsün etkisiyle arzu edilen düzeyde değil. İngiltere, salgının yayılması sonrasında istemsiz olarak sürü bağışıklığına geçti. Edirne'de de çok yüksek ve Edirne geçiş güzergahı nedeniyle çok kolay bir il değil. Pandeminin başında güzel mücadele ettik; ancak sonrasında Avrupa'dan gelen mutasyonlar sebebiyle vaka sayıları arttı. Yine de ölüm oranları yüksek değil. Bunun en önemli nedeni aşı olurken, bir diğer sebebi de virüsün mutasyona uğraması. 60 yaş ve üzerine vatandaşların büyük bir kısmını aşılamış bulunuyoruz; ama tüm nüfus aşılanana kadar 'maske, mesafe ve temizlik' elimizde olan en büyük silah. Bir süre daha fedakarlık yapmamız gerekiyor. Ramazan Ayı sakin geçiyor. Lokanta ve kahvehanelerimizi kapatıp bayramla birlikte normal bir hayata dönmeyi düşünüyoruz. Ramazan'ı fırsata çevirip pandemiyi kontrol altına alalım."
Haber / FOTO: İlker GÜREL
Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, Sazlıdere Köyü Sahili’nde yapılan FSRU Doğalgaz Limanı ve Kara Boru Hattı projesinde kesilen ağaçların yerine, geçtiğimiz gün Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz ve BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Abdulvahit Fidan'ın da katılımıyla başlatılan 100 bin zeytin fidanı dikimiyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Karagöz, FSRU Doğalgaz Limanı ve Kara Boru Hattı projesinde kesilen ağaçların yerine zeytin fidanı dikilmesine karşı olmadıklarının altını çizerek, bu uygulamanın Keşan'ın tüm köylerine yayılması önerisinde bulundu. Zeytin fidanı dikiminin, projeye gelen tepkileri azaltmak amacıyla yapıldığını kaydeden Hasan Karagöz, "Kesinlikle güzel bir şey ve karşı değiliz. Ancak gönül isterdi ki Saros Körfezi'ne ve Keşan’ın tüm köylerini kapsayacak şekilde böyle bir çabanın içerisine girilseydi. Burada yaratılan tahribata karşı çıkılmasın, tepki gösterilmesin diye sanki sus payı veriliyor, rüşvet dağıtılıyormuş gibi bir görüntü veriyor. BOTAŞ yetkililerine şunu soruyoruz; 350-400 metre boyunda, 100 bin tonluk LNG gemileri Saros Körfezi’nin sığ sularına girdiğinde Saros Körfezi’ne verilecek tahribatı nasıl gidereceksiniz? Burası akvaryum konumunda olan bir yer. Sualtı çayırlarını taşıdık diyorlar. Nereye taşıdıkları belirsiz. Taşıdıkları yerde tuttu mu tutmadı mı bu da belli değil. Zeytin fidanlarını dikerken gösterdikleri fotoğraf karelerini deniz çayırları için de görmek istiyoruz. Nereye taşımışlar ve ne durumda bu deniz çayırları? Burada 145 çeşit balık ve 30 çeşit sünger var. Çayırlar bu canlıların eviydi. Şimdi bunların evi dağıtıldı, yıkıldı." dedi
"Adalete güvenimiz tam"
FSRU Doğalgaz Limanı ve Kara Boru Hattı projesi ile ilgili olarak şimdiye kadar birkaç ara karar verildiğini ve ek süreler tanındığını ifade eden Karagöz, "Bir an önce yürütmeyi durdurmanın çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü yürütmeyi durdurma, telafisi imkânsız zarar açma olasılığı olan durumlarda verilir. Sonuçta oradaki denge bozuluyor, bir tahribat oluşuyor ve bir daha geri dönüşü olmayacak. Önümüzdeki günlerde yürütmeyi durdurma ve iptal çıkacağına inanıyoruz. 3 ayrı bilirkişinin raporları açık. Daha önce aynı idarenin verdiği iptal kararı ortada. Burada değişen hiçbir şey olmadığı için daha önce verilen kararın aksi bir karar beklemiyoruz. Kararın bir an önce verilmesini de istiyoruz. Bu konuda adalete güvenimiz tam." diye konuştu.
"Bu konuda Orman genel Müdürlüğü’ne 100 bin ağacın karşılığı olan bir bağış yaptıkları söyleniyor ama bunun da dekontu paylaşılmadı"
BOTAŞ yetkililerinin daha önce de, "85 bin ağacı Şubat ayında toprakla buluşturduk" şeklinde açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Hasan Karagöz şunları söyledi; "Mart ayının ilk haftasına kadar da 100 bine tamamlayacağız şeklinde bir duyuruları vardı. Bu konuda Orman genel Müdürlüğü’ne 100 bin ağacın karşılığı olan bir bağış yaptıkları söyleniyor ama bunun da dekontu paylaşılmadı.Orman genel Müdürlüğü’nden de Keşan Orman İşletme Müdürlüğü’ne aktarıldığı söyleniyor ama belge yok, sadece duyum var. Ne kadar gerçek olduğunu bilmiyoruz ama şunu çok net biliyoruz, 100 bin ağacın dikilebilmesi arazi anlamında gerekli olan yer 250-300 hektar arası. Keşan ve çevresinde de böyle bir arazi yok."
"Enez’den Güneyli’ye kadar Saros bize göre ölü deniz haline gelecek"
Konuyla ilgili yapılan tartışmaların, yol ve boru hattının yarattığı tahribat üzerinden yapıldığını kaydeden Karagöz, sözlerini şöyle tamamladı; "Denizin içine, Sarsos Körfezi’nin doğal güzelliğine, akvaryum özelliğine koca koca gemilerin vereceği zarar burada gizleniyor.Asıl tartışılması gereken konu bu.O gemiler körfeze girmeye başladığında Körfez bütün özelliğini kaybedecek ve Enez’den Güneyli’ye kadar Saros bize göre ölü deniz haline gelecek. İzmit Körfezi’nden çok farklı olmayacak. BOTAŞ bu konuda doğru söylemiyor, kendi raporlarına ters düşüyorlar.Hazırladıkları ÇED raporunda yılda asgari 50 azami 100 gemi gelecek diyorlar. Bu haftada bir veya iki gemi gelecek demek. Bu gemilerin su altında kalan kısımları 25 metre ve 15 metre çaplı pervaneleri var. Bu pervaneler hareketleriyle 50-60 metreyi yerinden söküyor.Okyanuslardan gelmeleri de ayrı bir handikap. Gemilerin Saros Körfezi’ne girişi, limana yanaşması, boşaltım yapması ve geri dönmesi 36 saat diye tarif ediliyor.Gemi Saros Körfezi’ne girdiğinde Sahil Güvenlik önlem alacak ve denize hiçbir şey açılmayacak. Bu da kendi raporlarında yazıyor. Haftada iki gemi gelirse ne balıkçısı ne sandalcısı ne sahilcisi herhangi bir etkinlik yapamayacak demektir. Bunların da tartışılır hale gelmesi gerekiyor ama yargının bir an önce karar vereceğini, önümüzdeki hafta nokta koyup, bu işi kapatacağını düşünüyoruz, umudumuz tam."
Haber: İlker GÜREL