Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen: “Bu kanunu çıkaranlar hiç çiftçi kesimiyle konuşmuyor mu?”

Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, ziraat odaları sisteminin, devletin sistemi ile entegre olduğunu hatırlatarak, emekli de olsa oda üyeliği devam edenlerin aktif durumda görünmesi nedeniyle 5 bin TL’lik primden faydalanamamasını eleştirip, bu durumda çiftçilerin üretmeyerek toprağını satması gerektiğini söyledi.

Şen, Cumhuriyet’in 100. yılı nedeniyle çalışmayan emeklilere 5 bin TL ikramiye verilmesinin TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi)’de kabul edilmesinin ardından, ziraat odalarına kaydı bulunan emekli çiftçilerin bu ikramiyeden faydalanamayacak olmasını eleştirdi. Köylerde yaşayan vatandaşların yaş ortalamasının 58 ve üzerinde olduğunu dile getiren Hasan Şen, “Bu insanların büyük bir bölümü emekli. Ancak tarımda emeklilik diye bir şey yok. Bu insanlar 60 yaşında da olsa 70 yaşında da olsa çalışmak, üretim yapmak zorunda. Emeklilik yaşı dolup çiftçiliği bırakmak için bu kesimin topraklarını satması lazım. O zaman kimlere hizmet edeceğiz. Her çifti emekli olduktan sonra üretimi bırakacaksa üretim durmak noktasına gelir. O zaman topraklarımız sık sık el değiştirir. Toprakların babadan oğula geçeceği söylenebilir ama oğulların büyük bir kısmı geçinemedikleri için fabrika köşelerinde, babalarının üretimden elde ettiği destekler ile yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu kanunu çıkartanlar hiç çiftçi kesimiyle konuşmuyor mu? Çiftçiler ile hiç bir diyalogları yok mu? Çiftçilerin 5 bin TL prim imkanından faydalandırılmamasıyla söylenmek istenen şey; ‘Topraklarını sat’ demek herhalde.” dedi.

“Emekli çiftçiler de faydalanmalı”

Tarım BAĞ-KUR ve diğer meslek gruplarından emekli olan çiftçilerin emekli olduktan sonra arazisini ve hayvanını satmadığını, en düşük emekli maaşıyla ayakta durmaya çalışırken, aynı zamanda arazilerini ekip işleterek kazanç sağlamaya çalıştığını ifade eden Şen, emekli çiftçilerin de 5 bin TL’lik prim ödemesinden faydalanması adına kararın gözden geçirilmesini istedi. Hasan Şen, çiftçilik yapmayan ve oda üyeliği devam eden çiftçilere de, bu tür konularda mağdur olmamaları için oda üyeliklerini sildirmeleri konusunda uyardu.

“Kurak bir dönem geçiren üreticilerimizin beklediği bir yağıştı”

Sözlerinin son bölümünde, yağışlara değinen Şen, “Bilindiği gibi uzun zamandan beri kurak bir dönem geçiriyoruz. Üreticilerimizin büyük bir bölümü buğday ekilişlerini yaptı, kalan bölümü de yapmaya devam ediyor. Yaklaşık 1 haftalık bölümde bölgemiz yağış aldı. Bu, kurak bir dönem geçiren üreticilerimizin beklediği bir yağıştı. Şuan ekilen buğdayların çıkmasını sağlayacak bir yağış oldu. Buğdayın gelişimi, köklenmeye başladığı dönemde köklerin kuruya ermemesi adına yağışların devam etmesi gerekiyor. İnşallah bundan sonraki süreçte de aralıklarla yağış görürüz. Toprağın bir altı hala kuru olduğu için mevcut yağışların kesin olarak ürün gelişimini sağlayacağını söyleyemeyiz. Eğer yağışlar devam etmez ve buğdayın kökü kuruya erişirse sıkıntılar yaşanabilir. Geçen yıl buğdaylar kuruya ekilmiş, ancak aralıklarla yağan yağışlar nedeniyle buğdayın gelişimi açısından sıkıntı yaşanmamıştı. Yağışların devam etmesi, barajlar, nehirlerdeki debinin yükselmesi demek. Bu da çok önemli bir konu. İnşallah bu kış yağışlı bir kış olur. Üreticilerimizin beklentisi bu yönde. Önümüzdeki günlerde de yağış görüyoruz. Geride bıraktığımız sezonda ayçiçeğinde sıkıntı yaşadık. O yüzden inşallah bu kış mevsiminde toprağımızda taban suyu istenilen seviyede oluşur. Toprak doyuma ulaşır ve bu sıkıntıları önümüzdeki yıl yaşamayız.” diye konuştu.

Haber: İlker GÜREL