Öztürk, iklim değişikliği ile birlikte alışkanlıkların da değişmesi gerektiğine dikkat çekti

Keşan Ziraat Odası ve Türkiye Tarım Yayım ve Danışmanları Derneği (TARDER) Edirne İl Temsilciliği işbirliğinde düzenlenen “Tarla Bitkilerinde Kuraklık ve Sıcaklık Stresi Konulu” toplantı dün gerçekleştirildi.

Saat 10.30 sıralarında, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Konferans Salonu’nda başlayan toplantıya; Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Tarla Bitkileri Bölümü Başkanı Dr. İrfan Öztürk, TAR-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Uzman Tarım Danışmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Lütfü Açar, TAR-DER Edirne İl Temsilcisi Uzman Tarım Danışmanı Ziraat Mühendisi Turgut Durak, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, tarım kuruluşlarının temsilcileri ve üreticiler katıldı.

Açar: “İklim değişkenlikleri sizlerin uygulama alışkanlıklarınızda da değişkenlikleri beraberinde getireceği konusu da bilinmelidir”

Toplantının açış konuşmasını yapan Lütfü Açar, özellikle gerek dünya arzında, gerekse ülke ve bölgeyi de içine alan coğrafyalar içerisinde ciddi anlamda iklimsel değişkenlikler yaşandığını vurgulayarak, “Mevsim itibari ile baktığımızda kışın ortasında baharı yaşıyoruz desek herhalde abartı etmediğimizi de ifade etmek isterim. Bu itibar ile Keşan Ziraat Odamız Başkanlığımız ve de kısa adı TARDER olan Türkiye Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetleri Derneğimiz Edirne İl Temsilciliğimiz böyle bir toplantı yapmayı kararlaştırmışlardır. Değerli üreticilerimiz, kutsal bir iş yapıyorsunuz. Toprağı işliyor insanlarımızın temel gereksinimi olan gıdayı üretiyorsunuz. Üstelik azalan topraklarda ve de değişen iklim şartlarında emek sarf ediyorsunuz. Çoğalan nüfusun beslenmesini sağlıyorsunuz. Masraf yapıyorsunuz. Bu faktörlere bir de bilgi eklenince yapılan faaliyet gerçek anlamı ile bir anlam kazanacağı konusu unutulmamalıdır. Bu anlamda da doğru bilgiye ulaşmanız konusunu bu vesile ile hatırlatmak isterim. Unutulmaması gereken diğer bir faktör de üretimin safhalarıdır. Bu safhalar; ekim öncesi hazırlık devresi, ekim esnasındaki davranışlar ve de çıkış sonrası uygulamalardır. Bir yıllık emeğin ve de masrafların bu safhalarda yapılacak doğru davranışlar ile ilişkili olduğu bilinmelidir. Bu anlamda güzlük ekilişlerin çıkış sonrası uygulama devresindeyiz. Yazlık ekilişlerin ise ekim öncesi devresindeyiz. Bu itibar iledir ki bu toplantı bu anlamda önemli olmuştur. Unutmayalım; hazırlık devresinde hedefler belirlenmeli, ekim esnasında doğru uygulamalar yapılmalıdır. Tabidir ki çıkış devresinden sonrada doğru zamanlarda doğru uygulamalar üretimde hedeflenen üretimlere ulaşmanız gerçekleşir.

Önemli bir konuda şudur ki özellikle bugünkü toplantının konusu olan iklim değişkenlikleridir.  

İklim değişkenlikleri sizlerin uygulama alışkanlıklarınızda da değişkenlikleri beraberinde getireceği konusu da bilinmelidir. Kafalarınızda çok soruların olduğunu tahmin ediyoruz. İl ve ilçe tarım müdürlüklerimiz ve tarım danışmanları olarak sahadayız. Güzlük ekilişlerin tüm gelişme devreleri takip edilmektedir. Bu anlamda uzmanımızın konuşmasına müteakip sorular ile bu toplantıya anlam kazandırılması menfaatlerinize olacaktır.” dedi.

Şen: “İklimsel değişiklikler olumsuz etki ediyor”

Hasan Şen de, kuraklık ve iklimsel değişikliklerin olumsuz etkilerine dikkat çekerek, özellikle yaz döneminde kuraklık sorunu yaşandığını söyledi. Bu nedenle verim elde edilemediğin, dolayısıyla kazanç sağlanamadığını kaydeden Şen, “Bu döngüden en az derecede etkilenmenin yolları bu toplantıda anlatılacak. Değerli hocamıza teşekkür ederiz.” diye konuştu.

Öztürk: “İklim değişti, bizim de değişmemiz gerekiyor”

Toplantının devamında, İrfan Öztürk söz aldı. Son sezonda ayçiçeğinde yüzde 50’ye yakın bir verim kaybı yaşandığını kaydeden Öztürk, “Tüm bitkilerde en hassas olduğu dönem, çiçeklenme, tabla, başak oluşum dönemleridir. Ayçiçeğinde tabla oluşum dönemi 75 gün sürüyor. Bölgemizde sıcaklık stresi de Temmuz ayında başlıyor. Bölgemiz için en kritik dönem Nisan, Mayıs ayları. Ekim zamanı Mart ayı içerisinde yapılacak. Sıra üzeri mesafe 30 cm kuraklık stresinde kesinlikle yeterli değil. Bu, 35-40-45 cm olmalı. Bölgemizde toprak bakımından en sorunlu bölgeler olan Kırcasalih, Pehlivanköy, Çöpköy’de de toplantılar yapacağız. Sizin bölgenizde son 2 yılda kuraklık kaynaklı verim kaybı yaşamadıysanız sıra üzeri mesafeyi 30 cm ile devam edebilirsiniz. Ayrıca maalesef ayçiçeğinde ekim zamanında gübreleme yapılmıyor. Bundan sonra gübrelemeyi ekim döneminde yapmayı tavsiye edeceğiz. 40 dereceye çıkmış sıcaklıkta hiçbir bitkinin canlı kalması mümkün değil. Kurağa dayanıklılık ifadesi kullanmak için birçok konu başlığının altında çok fazla çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar yapılırsa kurağa dayanıklılık ifadesi kullanmak mümkün. Genellikle bölgede alışkanlığımız nedeniyle Nisan ayı sonunda ya da Mayıs ayında ekiliş yapılıyordu. Trakya’nın Kuzeyi genellikle Mart ayında ekim yapar. Ancak Nisan ayında kuru toprağa, yağış olur diye ekiliş yaptığımızı düşünürsek, Mayıs ve Haziran ayları sonunda, çiçek tablama dönemi, Temmuz ayına gelecek. Bu durumda bitki kuraklığa maruz kalacak. Ekim zamanı bu kadar önemlidir. Artık iklim değişiyor. Bu nedenle bildiğimiz her şeyi unutacağız. Şuanda kanola bitkisinde gübrelemeyi düşünüyoruz. İklim değişti, bizim de değişmemiz gerekiyor. Bu anlamda çok hassas olup birçok şeyi takip etmemiz gerekiyor.” dedi.

“Ayçiçeğinde Nisan ayında ekiliş yapılmasını artık ben düşünmüyorum”

Kuraklık etkisinin ayçiçeğinde net bir şekilde görüldüğünü belirten Öztürk, şunları söyledi; “Ayçiçeğinde Nisan ayında ekiliş yapılmasını artık ben düşünmüyorum. Bazı tarlalar şuanda dahi ekiliş yapılacak gibi. Kumsal toprak çok erken tava gelir. Sıra üzeri mesafe kumsal topraklarda kesinlikle 40 ya da 45 cm olacak.” Toplantı, üreticilerden gelen soruların yanıtlanmasıyla sona erdi.

Haber / FOTO: İlker GÜREL