Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan Köyü arasında yapılması planlanan taş ocaklarına karşı tepkiler devam ederken, dün Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalık, köylerinde taş ocağı istemediklerini haykırarak, topladıkları bin 480 imzalı itiraz dilekçesini, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim edilmek üzere Keşan Kaymakamlığı’na teslim etti.
Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan Köyü arasında yapılacak taş ocaklarına tepki göstermek adına topladıkları bin 480 itiraz dilekçesini Keşan Kaymakamlığı’na teslim etmek için Keşan Kent Konseyi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda program düzenlendi. Saat 12.30 sıralarında başlayan programa; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, Edirne İl Genel Meclisi üyeleri, siyasi parti ve STK’ların başkan ve yöneticileri ile temsilcileri, Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan Köyü halkı katıldı.
Özdağlı: “Ormanımızın ortasına, çam ağaçlarını kesip budayarak, üç köyün tam ortasına yeni bir taş ocağı açmak istiyorlar!”
Bir süre önce Karlıköy ile Yeşilköy arasında yapılması planlanan patlatmalı taşocağı için yaptıkları itirazların dilekçelerine attıkları imzalar kurumadan, yeni bir tane taş ocağı için sürecin başlatıldığını vurgulayan Özdağlı, “İki ay önce, Karlı ve Yeşilköy arasına patlatmalı taşocağı açılmasına karşı doğamızı savunarak, ‘Doğayı katletmeyin!’ diye buradan seslenmiş, ormanımıza, suyumuza, arılarımıza ve bahçelerimize dokunmayın demiştik. Topladığımız 920 dilekçeyi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderdik. Birkaç gün önce bakanlıktan cevap geldi: ‘Dilekçeleriniz ulaştı, inceliyoruz’ Ancak, incelemeyi dahi tamamlamadan, sanki yetmezmiş gibi yeni bir taş ocağı daha açmak için ÇED sürecini başlatmışlar. Henüz gündemden çıkmayan ocağın yakınlarına bir tane daha taş ocağı açmak istiyorlar. Şimdi ise ormanımızın ortasına, çam ağaçlarını kesip budayarak, üç köyün tam ortasına yeni bir taş ocağı açmak istiyorlar! Planları, 6 milyon ton taşı patlatarak, 160 metre derinliğe kadar, 12 metre uzunluğunda basamaklarla söküp almak. 12 yıl süreyle bu ocaktan milyonlarca ton taş toplayacaklar. Her hafta iki ocakta onlarca patlatma yapılacak , yüzlerce kamyon yollar çıkacak. Bu ocaklar, Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köylerinin tam ortasında, orman arazisinde yer alıyor. Burada arıcılık yapanlar, hayvancılıkla uğraşan insanlar, meyve bahçeleriyle geçimini sağlayan çiftçiler var. Ayrıca sulama için açılmış artezyenler mevcut ve bu bölge, baraja yalnızca 800-900 metre mesafede. Her hafta yapılacak patlatmalar bu bölgeye telafisi mümkün olmayan zararlar verecek. Karlıköy yolunu bilenler iyi bilir; daracık, iki aracın bile zor geçebildiği bir yol. Ancak, bunu görmezden gelerek her gün onlarca kamyonu köyün içinden geçirmeyi ve bu köyü yaşanmaz hale getirmeyi planlıyorlar.
Türkiye’de ağaçsız, bitki örtüsünden yoksun, tarım yapılmayan birçok alan varken, gelip en değerli tarım arazilerimizi katlediyorsunuz!” dedi.
“Ülkemizi yabancılara bağımlı hale getirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz”
Türkiye’nin yabancılara bağımlı hale getirilmesi için her şeyin yapıldığını dile getiren Özdağlı, “Ülkemizi yabancılara bağımlı hale getirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Oysa başka ülkelerde çiftçisine ve üreticisine verilen desteklerle ve modern tarım uygulamalarıyla Trakya, Türkiye’nin yarısını besleyebilecek potansiyele sahip! Ancak, doğaya ve tarım alanlarına yapılan bu saldırılar, ülkemizin kendi kendine yetme kapasitesini her geçen gün zayıflatıyor. Artık ürettiklerimiz bize yetmiyor. Bu arada tarım işçileri, üreticiler, çiftçiler haykırıyor: Geçinemiyoruz, kuraklık var, maliyetlerimizi karşılayamıyoruz! Ama sizler, tarım alanlarının yanı başına, su kaynaklarının dibine, ormanları katlederek taşocağı ve mermer ocağı açmak istiyorsunuz! Geçen hafta, 100 traktörle çiftçiler Keşan’da toplandı. ‘Geçinemiyoruz! Ürünlerimize verdiğiniz fiyatlar düşük, kuraklık bizi vurdu, maliyetlerimizi karşılayamıyoruz!’ diyerek seslerini duyurmaya çalıştılar. Ancak yetkililer, çiftçilerin bu çığlıklarını duymazdan geliyor ve doğayı talan ederek yeni ocaklar açmaya devam ediyorlar. Mermer ocaklarının zararsız olduğu iddia edilse de bu, gerçeği yansıtmıyor. Patlatmalar sırasında, yüzyıllardır taşların arasında sıkışmış olan asbest ve silika gibi zararlı maddeler açığa çıkar. Bu maddeler, özellikle solunum yolu hastalıkları olmak üzere insan sağlığı için ciddi tehditler oluşturur. Astım, nefes darlığı ve akciğer hastalıkları bu ocaklar nedeniyle yaygınlaşabilir. Ayrıca patlatmalar sırasında çevreye yayılan bu zararlı maddeler, yalnızca insan sağlığını değil, aynı zamanda çevreyi de olumsuz etkiler. Bu durum, hem bölgede yaşayanların yaşam kalitesini düşürmekte hem de tarım ve hayvancılıkla uğraşanların geçim kaynaklarını tehdit etmektedir.
Sizi tanıyoruz! Artvin’in delik deşik ettiğiniz Cerattepe’sinden, yağmaladığınız Kaz Dağları’ndan, katlettiğiniz Akbelen Ormanları’ndan, aylar sonra işçilerin cenazelerini çıkaramadığınız Erzincan İliç’ten, Manisa’da topraktan söküp yerine imar verdiğiniz zeytin ağaçlarından, Mecidiye Köyü’nde dümdüz ettiğiniz taş ocaklarından, sizi çok iyi tanıyoruz!
Yıkımınızın izleri, doğanın bağrında kanayan yaralar gibi duruyor! Her bir ağaç, her bir toprak parçası, sizin ellerinizde can çekişiyor! Artık yeter! Halkın, üreticinin, doğanın sesini bastıramayacaksınız! Bu ülkenin köylüleri, yağmaladığınız her karış toprağın arkasında dimdik duruyor! Bu yağma böyle devam edemez! Vicdanını yitirenlere karşı biz buradayız, susmayacağız! Kazanç hırsıyla gözleri kör olanlara karşı doğa da halk da hesap soracak!” diye konuştu.
Nazlı: “Yemyeşil arazilerimize, arılarımıza, çiçeğimize dokunmalarına müsaade etmemek için buradayız”
Daha sonra Karlıköy halkından Nurten Nazlı söz aldı. Karlıköy’de çobanlık yaptığını, ağaçların altında oksijeni soluyarak büyüdüğünü kaydeden Nazlı, “Şimdi yemyeşil arazilerimize, arılarımıza, çiçeğimize dokunmalarına müsaade etmemek için buradayız. Biz hep birlikte tek yürek olarak bu mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Bizleri yalnız bırakmadığınız ve verdiğiniz destek için Keşan Kent Konseyi’ne sonsuz teşekkür ederim.” dedi.
Karagöz: “Keşan Orman İşletme Müdürlüğü, Çanakkale Bölge Orman İşletme Müdürlüğü, Edirne Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Devlet Su İşleri yetkilileri önlerine gelen her projeye, hiçbir şeye bakmadan ‘Sakıncası yoktur. Uygundur’ ibaresini koyarak imza atıyorlar.”
Programda son olarak söz alan Keşan Kent Konseyi önceki Başkanı Hasan Karagöz, “Kent Çevre Ekoloji Meclisi olarak yetkililere seslenmek istiyoruz. Yeter artık diyoruz. Başta Keşan Orman İşletme Müdürlüğü, Çanakkale Bölge Orman İşletme Müdürlüğü, Edirne Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Devlet Su İşleri yetkilileri önlerine gelen her projeye, hiçbir şeye bakmadan ‘Sakıncası yoktur. Uygundur’ ibaresini koyarak imza atıyorlar. Bu koltuklar bu kadar mı kıymetli. İleride torunlarına anlatacak güzel hikayeler bırakmalarını istiyoruz. Hiç değilse şuan doğa harikası yere ‘Uygun değildir’ derlerse bu dosya bir daha açılmamak üzere kapanacak.” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından, toplanan bin 480 imalı itiraz dilekçesi Keşan Kaymakamlığı’na teslim edildi.
Haber MERKEZİ
Keşan TSO yönetimi kırtasiyecileri ziyaret etti
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.