86 yıldır aynı özlem…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, hayata gözlerini yummasının 86’ncı yılında, tüm yurtta olduğu gibi Keşan’da da anılırken, saatler 09.05’i gösterdiğinde Keşan’da hayat durdu, 7’den 77’ye herkes saygı duruşuna geçti.

Saat 08.50 sıralarında, Kent Meydanı’nda başlayan törene; Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Gürcan Sezengöz, Keşan Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan, Keşan Cumhuriyet Başsavcısı Hilal Bozdağ, siyasi partilerin ilçe başkanları, askeri erkan, daire amirleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Törende ilk olarak Atatürk Anıtı önüne Keşan Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı, Keşan Belediye Başkanlığı ile siyasi parti ve dernek ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri tarafından çelenkler sunuldu. Çelenklerin sunulmasının ardından, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata veda ettiği saat olan 09.05’te, sirenler eşliğinde 2 dakikalık saygı duruşuna geçildi.

Hayat durdu

Sirenlerin çalmasıyla başlayan 2 dakikalık saygı duruşu süresince, Keşan’da adeta hayat durdu. Sürücüler, hareket halindeki araçlarını durdurarak araçlarından indi ve saygı duruşuna geçti, seyyar satıcılar satışı, çalışanlar işlerini bıraktı, uyuyanlar uykularından uyandı ve 7’den 77’ye herkes Mustafa Kemal Atatürk için saygı duruşuna geçti. Saygı duruşunun ardından, Keşan Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunmasıyla birlikte bayraklar yarıya indirildi.

Konferans Salonu’ndaki tören…

Kent Meydanı’ndaki çelenk sunumunun ardından, tören Keşan Belediyesi Selim Sesler Konferans Salonu’nda devam etti. Keşan Safiye Erol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan program, saat 10.00 sıralarında başladı. Buradaki program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Programda, günün anlam ve önemini belirten açılış konuşması, Safiye Erol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Gamze Anbarlı tarafından gerçekleştirildi.

Anbarlı: “O bir çiftçinin yanında çiftçi, halkın sorunlarını dinlerken içten ve sıradan bir insan gibiydi”

Atatürk’ın bedenen aramızdan ayrılışının 86. yıldönümü olduğunu hatırlatan Anbarlı, “Evet bedenen bir ayrılış bu. Zira o idealleriyle, düşünceleriyle ve bize kazandırdıkları ile 86 yıldır aramızda ve nice yıllar aramızda olmaya devam edecek. Bunun için sizlere O’nun birkaç özelliğinden bahsetmek istiyorum. O gittiği her vilayette ilk ziyaretini okullara yaparak öğrencilere ve öğretmenlere verdiği değeri göstermiştir. O bir çiftçinin yanında çiftçi, halkın sorunlarını dinlerken içten ve sıradan bir insan gibiydi. O Toroslarda keçisini otlatan bir Yörük için özgürlük, Hindistan’dan Afrika’ya kadar olan milletler için bağımsızlık sembolüydü. Böyle bir liderin kıymetini bilmek, O’nu anlamak asla zor değil. Onuncu yıl nutkunda el yazısı ile yazıp sonradan üzerine çizdiği cümlesinde şöyle diyor Atatürk; ‘Beni hatırlayınız’. Tüm ömrünü verdiği milletinden bunu bile istemeyi uygun görmeyip üzerini çizen yüce gönüllü insan ve büyük liderimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğilirken ‘Seni hiç unutmadık ki hatırlayalım’ diyorum.” dedi.

Akkuş: “1881 Atatürk’ün doğum tarihidir, 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz”

Törenin devamında, Garnizon Komutanlığı’nda görevli Hukuk Üsteğmen Hüseyin Akkuş konuşma yaptı. Dünya devletlerinin; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü çağın en büyük devlet adamı, kudretli bir komutan ve asker olarak kabul ettiğini vurgulayan Akkuş, “Bugün, bütün Türkiye, bütün yüce Türk milleti bir sükût içinde O’nu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca ürettikleri ve bıraktıkları eserlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biri de ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kandı kişiliğinde toplamış bulunan pek az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, milli mücadelede; milli birliği tamın eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur. Conkbayırı’nda askerlerine ‘Size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir.’ emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir. Atatürk, milletin tarihin seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde, memleketi, askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır. Dünya tarihinde, her türlü imkansızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, ‘ya istiklal, ya ölüm!’ parolası ile bir milli mücadele kazanmış, arkasından yepyeni hüviyette çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. 1881 Atatürk’ün doğum tarihidir. 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği; gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır, efsanedir.” diye konuştu.

Oratoryo beğeni topladı

Konuşmaların ardından 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası kapsamında düzenlenen şiir yarışmasında birinci olan Nevzat Kahraman Ortaokulu öğrencisi Hasan Pamukçu, şiirini okudu. Şiirin okunmasının ardından resim, kompozisyon ve şiir yarışmalarında dereceye giren, resim yarışması birincisi Selen Kılınç,  şiir yarışması birincisi Hasan Pamukçu, kompozisyon yarışması birincisi Aras İpsalalı’ya, resim yarışması ikincisi Feyza Deniz, şiir yarışması ikincisi Arya Irmak Kaya, kompozisyon yarışması ikincisi Deren Şeker’e, resim yarışması üçüncüsü Alya Gürel, şiir yarışması üçüncüsü Elvin Temirel ve kompozisyon yarışması üçüncüsü Yağmur Işıl Kuru’ya ödülleri verildi. Tören, “Atatürk” adlı oratoryonun sahnelenmesiyle sona erdi. Oratoryoda büyük beğeni toplarken, buradaki törenin ardından Keşan Kapalı Yüzme Havuzu bahçesinde fidan dikildi.

Haber / FOTO: İlker GÜREL