AB destekli sempozyumda taşkın ve su stresi ele alındı

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Meriç-Ergene Havzası Taşkın Risk Yönetim Planının Hazırlanması için Teknik Yardım Projesi kapsamında Edirne’de düzenlenen Uluslararası Taşkın Risk Yönetimi Sempozyumu başladı.

Margi Otel Konferans Salonu’nda düzenlenen 2 günlük sempozyuma Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Elif Ceyda Torcu Özden, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndan Büyükelçi Dimitrios Rallis, Yerel Proje Direktörü Zeynep Tonga, Bulgaristan Edirne Başkonsolosu Radoslava Kafedzhiyska, kamu kurumu müdürleri ve personelleri katıldılar.

 “5 havzamız sınırı aşan havzadır”

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, Türkiye’nin 25 havzadan oluştuğunu belirterek; “Bu havzalardan 5 tanesi sınırı aşan havzadır. Bunlardan bir tanesi de Meriç-Ergene havzamızdır. Bu havzamızı Bulgaristan ve Yunanistan ile birlikte paylaşıyoruz. Meriç’in toplam uzunluğu 492 kilometredir. Bunun 305 kilometresi Bulgaristan’da, 12 kilometresi Türkiye’dedir. Meriç nehrimiz aynı zamanda Yunanistan ile Türkiye arasında 175 kilometrelik bir sınır oluşturuyor. Edirne’nin kuzeyinde Arda, güneyinde de Tunca nehriyle birleşiyor. O son noktada Ege denizine dökülüyor” ifadelerini kullandı.

“25 havzamızda taşkın risk yönetim planımızı hazırlamış olacağız”

Meriç nehri üzerinde su yönetimi sisteminin oluşturulması gerektiğini söyleyen Sever; “Türkiye olarak AB’ye giriş aşamasında olan ülkeyiz. Su çerçeve direktifi olmak üzere birçok konuda AB’den destek alarak, ulusal bütçeden de gerek planlarımızı oluşturuyoruz. Gerek yatırımlarımızı yapıyoruz. Bu noktada özellikle 2011 yılında Su Yönetimi Genel Müdürlüğü kuruldu. Bu projeyle birlikte biz, 25 havzamızda taşkın risk yönetim planımızı hazırlamış olacağız. 6 havzamızda da gözden geçirme çalışmalarımız devam ediyor. Su tahsis planlarımızı, havza yönetim planlarımızı hazırlıyoruz” dedi.

“Su stresi altında olan bir ülkeyiz”

Sever, su kaynaklarının yönetiminde planlamanın çok önemli olduğunu söyleyerek; “Su kaynakları bakımından su stresi altında olan bir ülkeyiz. Değişen iklim şartlarında da her geçen gün su fakiri ülke konumuna doğru ilerliyoruz. Çünkü ülkemiz, yarı kurak iklim kuşağı içerisinde yer alıyor. Bununla beraber iklim değişikliği etkilerinden en çok etkilenen Akdeniz iklim kuşağı içerisindeyiz. İklim değişikliğine karşı kırılgan bir yapıda olan ülkemizin güçlendirilmesi lazım. Bunun için de iklim değişikliğine uyum ve kapasitemizin artırılması lazım” sözlerine yer verdi.

“Bu mücadele entegre bir şekilde yapılmalı”

İklim değişikliğine uyum ve kapasitenin artırılması için riskleri analiz ettiklerini belirten Sever; “Bir tarafta kuraklıkla, bir tarafta taşkınla mücadele ediyoruz. Aynı zamanda yangınlarla mücadele için kapasitemizi geliştiriyoruz. Bu mücadelenin entegre bir şekilde yapılması lazım. Özellikle taşkın ve kuraklıkla mücadelenin entegre yapılması lazım. Taşkınlarla mücadelemizde çok eski tarihlere dayalı bir kanunumuz var. Onu gözden geçirerek AB Taşkın Direktifi ile uyumlu olacak şekilde taşkın kanunu taslağı çalışmalarımızı tamamladık. 25 havzada da bu çalışmayla beraber taşkın risk yönetim planlarımızı tamamladık” diye konuştu. Sever’in konuşmasının ardından sempozyuma 15 dakika ara verilirken; aranın ardından sempozyumda sunumlar devam etti. Sempozyum bugün sona erecek.

Kaynak: Batı Ekspres