İbrahim Öztürk: “Fabrika sahası olmamasına rağmen Keşan’da kiralar oldukça yüksek”

Keşan’da emlakçılık yapan İbrahim Öztürk, Keşan’da kira bedellerinin yükselmesindeki başlıca nedenin, konut üretiminin durması olduğunu belirtirken, Keşan’da fabrika sahası olmamasına rağmen kiralık daire bedellerinin oldukça yüksek olduğunu söyledi.

Öztürk, Keşan’da kira fiyatlarının adeta günden güne artmasındaki nedenlerden birinin, artan enflasyon karşısında paranın değer kaybetmesi olduğunu dile getirerek, “Ancak Keşan’da bu nedene, yetersiz konut sayısını da ekleyebiliriz. Talep de fazla olunca kiralık daire bulmakta da zorluk çekiliyor. Dairesini kiraya vermek isteyen bazı ev sahipleri, etrafındaki kiralık dairelerin fiyatlarına bakarak kira bedeli belirliyor. Kiradaki evi, belirlediği fiyatın altındaysa da, evde oturan kiracıyı çeşitli nedenlerle çıkartıp, yerine daha yüksek kira bedeline yeniden kiraya veriyor. Kira bedeli belirlenirken ise bina yaşı, durumu gibi detaylara pek bakılmıyor.” dedi.

“Fabrika sahası olmamasına rağmen kiralık daire bedeli konusunda oldukça yüksek”

Tüm ev sahiplerinin aynı kefeye koyulmaması gerektiğinin de altını çizen İbrahimÖztürk, “Tüm ev sahipleri aynı değil. Bazı ev sahipleri eski kiracısına çok yüksek bedeller teklif ediyor. Bu durumda kiracılardan bazıları hukuka başvururken, bazıları ise ev sahibi ile ortak noktada buluşmayı tercih ediyor. Şuanda kiralık ev arayan çok fazla vatandaş var. Keşan, diğer ilçelere göre, fabrika sahası olmamasına rağmen kiralık daire bedeli konusunda oldukça yüksek. Artık her mahallede, kira bedelleri yaklaşık olarak belirlendi.” diye konuştu.

“Emlakçı olarak bu kira bedellerini söylerken çekiniyoruz”

Piyasa şartlarından dolayı konut yapımına eskisi gibi ağırlık verilmediğini kaydeden Öztürk, “Konut yapılmadığı için de kiralar yükseliyor. Bu nedenle de kira bedelleri sorun olarak karşımızda duracak gibi gözüküyor. Şuan öğrencilerin büyük bir bölümü yurtlarda kalıyor. Örneğin 10 bin TL’ye ev kiralayan bir kişi; 10 bin TL emlakçıya, 10 bin TL ilk kira, 10 bin TL de depoziyo ödemek durumunda. Taşınma masrafını da işin içerisine katarsak, ev kiralayıp taşınmak neredeyse 50 bin TL’yi buluyor. Bu durum da çok mantıklı gelmiyor. Emlakçı olarak bu kira bedellerini söylerken çekiniyoruz. Artık bu bedellerden aşağı düşeceğini sanmıyorum. En azından sabit kalmasını bekliyoruz. Konut yapmadan da bu sorunun çözüme kavuşacağını düşünmüyorum.”şeklinde konuştu.

“Kira konusundaki tek çare, konut üretimine devam edilmesi ve faizlerin düşürülerek konut satışlarının hızlandırılmasıdır”

Ev sahiplerinin, evi kiraya verirken seçici davranmaya başladığını da ifade eden İbrahimÖztürk, şunları söyledi; “Ev sahipleri genellikle evlerini memurlara kiraya vermek istiyor. Memur olmayan, herhangi bir işte çalışanlar ev kiralayamayacak mı? Kira konusundaki tek çare, konut üretimine devam edilmesi ve faizlerin düşürülerek konut satışlarının hızlandırılmasıdır. Bankalar konut kredisi için 2 buçuk milyon TL’lik ev için 250 bin TL kredi veriyor. Hal böyle olunca da konut satışları durdu. Ayrıca, bankalardaki vadeli mevduat faizlerinin düşürülerek, paranın piyasaya girmesinin sağlanması gerekiyor. Vatandaşlar, daire satın almak yerine parasını bankaya yatırarak faizini almayı hesaplıyor. Mantıken düşünüldüğünde insanlar haklı. Böyle giderse ev sahipleri ile kiracılar arasında sorunlar devam eder. Sürekli ‘Seneye daha iyi olur’ diyoruz ama bana göre zor olur.”

Haber: İlker GÜREL