Karlıköy ile Yeşilköy arasında, yapılması planlanan andezit taş ocağı kırma ve eleme tesisi ile ilgili Keşan Kent Konseyi tarafından, Karlıköy’de gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında köylülere seslenen Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, 610 sayfalık dosyanın ayrıntıları hakkında bilgi verdi .
Karlıköy’deki bir kıraathanenin önünde, saat 21.00’de başlayan toplantıya; Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı ile Kent Konseyi Yürütme Kurulu ile meclislerin başkan ve üyeleri, Edirne İl Genel Meclisi üyeleri ile köy halkı katıldı.
Özdağlı: “Tesiste yılda 1 milyon ton taş işlenecek olup, bunun 610 bin tonu kamyonlarla taşınacak”
Köy halkına seslenen Özdağlı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözlerini hatırlatarak, “Bu ifade, köylülerin ve çiftçilerin toplumun en değerli ve önemli kesimi olduğunu vurgulamak amacıyla söylenmiştir. Atatürk, bu sözle tarımın ve köylülerin ülke ekonomisi ve sosyal yapısındaki önemine dikkat çekmiş, köylülerin refahının ve mutluluğunun milletin kalkınması için hayati olduğunu belirtmiştir. Bu söz, köylülerin üretkenliğinin, çalışkanlığının ve fedakarlığının değerinin anlaşılması ve takdir edilmesi gerektiğini ifade eder. Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın internet sitesinde yayımlanan duyuruya göre, Keşan Karlıköy ve Yeşilköy arasında kurulacak olan Andezit (mermer) ocağı kırma ve eleme tesisi için hazırlanan proje tanıtım dosyası kamuoyuyla paylaşıldı. 610 sayfalık dosyada şu ayrıntılar yer alıyor: Taş ocağı alanı 84 dekar olup, kırma eleme, stok, toprak depolama, pasa alanı ve şantiyeyle birlikte toplamda yaklaşık 90 dekarlık bir alan bu tesis için ayrılmıştır. Tesis, Karlıköy’e 2,1 km ve komşu Yeşilköy’e 1,6 km uzaklıktadır. Tesiste yılda 1 milyon ton taş işlenecek olup, bunun 610 bin tonu kamyonlarla taşınacak, 300 bin tonu ise kırma ve eleme işlemleri nedeniyle depolanacaktır. Bu işlemler için 12 metre uzunluğunda, 8,5 metre genişliğinde basamak sistemi oluşturulacak ve bu sistemle yaklaşık 150 metrelik bir çukur kazılacaktır. Taşların kırılması için 50-60 kg dinamitle zenginleştirilmiş patlayıcılar kullanılacaktır. Günlük hesapla 15-16 kamyon , yıllık 60-70 bin kamyonun bölgede faaliyet göstereceği yol güzergahı içinde bölgenin sınırlı yol hatları nedeniyle köy içi yolunuzda kullanılabileceği proje tanıtım dosyasında yazmaktadır.” dedi.
“Yer altı su kaynaklarına, çevredeki ağaç ve diğer bitki örtüsüne zarar vereceğini düşündüklerini bizimle paylaştılar”
Patlatmalı taş kırma faaliyetlerinin ülke genelinde çok fazla örneği olduğunun altını çizen Uğur Özdağlı, “Bu ocakların çevreye , derelere , yeraltı sularına zarar verdikleri, tarım arazilerinin , içme sularının hızla kirletildiğini, insanların dinamitle patlatma sırasında evlerinin ve bağ bahçelerinin hasar gördüğünü, Bağ- bahçe ve badem ceviz üretiminin zarar gördüğünü yıllarca kirletilen doğanın taş kırma faaliyetleri bitikten sonra geri dönülmeyecek tahribatlarla terkedildiğini üzülerek gözlemlemiştik. Mermer tozunun insan sağlığına zararlı olmadığı yazılsa da patlatma sırasında ortaya çıkacak asbest ve silisyum parçacıklarının toz taşınımı yoluyla insanlarda ciddi solunum sıkıntısı sorunlarına yol açacağı ve kanserojen madde grubunda olduğunu biliyoruz. Proje tanıtım dosyasındaki bu önemli başlıkları değerlendirerek, köy halkına bilgi vermek amacıyla kent konseyi yönetimi ve meclislerinden oluşan bir ekiple 22 Temmuz Pazartesi akşamı köye doğru yola çıktık. Köy meydanına vardığımızda bizi muhtar ve köyün sakinleri karşıladı. Bu arada Yeşilköy muhtarı ve azalarının da aramızda olduğunu öğrendik. İl Genel Meclisi’nin Keşan’lı üyelerinin de destek amaçlı köyde olduğunu gördük. Köy meydanında akşam işlerini tamamlayan vatandaşların yavaş yavaş toplandığını ve neredeyse tüm alanın dolduğunu görünce ilgiden dolayı çok mutlu olduk. Biz de proje dosyasından hazırladığımız bilgileri köy meydanında bizi bekleyen vatandaşlarla paylaştık. Onlar da, taş ocağı kırma ve eleme faaliyeti amacıyla açılması planlanan bu tesisin öncelikle tarım alanlarına, arıcılık faaliyetlerine, yer altı su kaynaklarına, çevredeki ağaç ve diğer bitki örtüsüne zarar vereceğini düşündüklerini bizimle paylaştılar. Özellikle, gitgide kuraklaşan topraklarında yer altı sularının ve sınırlı sayıdaki tarım arazilerinin zarar göreceği endişesiyle sıkıntılarını dile getirdiler.” diye konuştu.
“Karar doğrultusunda harekete geçilmesine karar verildi”
Köy halkının, bir an önce harekete geçirilmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardığını da dile getiren Özdağlı, şunları söyledi; “Bilgilendirme sonrasında söz alan vatandaşlar, konunun acil ve önemli olduğunu, bir an önce yapılması gerekenler için bir yol haritası çıkarılması gerektiğini belirttiler. Biz de Karlıköy ve Yeşilköy halkını temsilen bir grup oluşturulmasını önerdik. Bu grubun görevi, köyde her eve ulaşarak bilgi edinme ve itiraz dilekçelerimizi imzalatmak ve ıslak imzalı dilekçeleri Keşan Kaymakamlığı Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne teslim etmek üzere hazırlayıp dağıtmaktı. Bu karar doğrultusunda harekete geçilmesine karar verildi. Köylü milletin efendisidir! Efendiler; köylerini, yaşam alanlarını, topraklarını, derelerini, ormanlarını, sularını savunmak için ayağa kalkmıştır.”
Haber: Haber MERKEZİ
TGK’dan yerel basına destek çağrısı…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.