Keşan Emek ve Demokrasi Platformu ÇEDES ile ilgili basın açıklaması yaptı

Eğitim-Sen ve Eğitim-İş’in Keşan Temsilcilikleri ile Keşan Emekli Öğretmenler Derneği’nin oluşturduğu Keşan Emek ve Demokrasi Platformu tarafından, ÇEDES ile ilgili yapılan basın açıklaması yapıldı.

Eğitim-Sen ve Eğitim-İş’in Keşan Temsilcilikleri ile Keşan Emekli Öğretmenler Derneği yöneticilerinin katıldığı basın açıklaması, Asalet Koç tarafından yapıldı. Koç, AK Parti ve MHP iktidarının yıllardır Cumhuriyet’e, Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe karşı adeta savaş açmış durumda olduğunu dile getirerek, “Eğitimin dinselleştirilmesi için elinden ne geldiyse hepsini tek tek gerçekleştirdi. Ana sınıflarından lise sona kadar değişik isimler altında çeşitli din içerikli dersler koydu. Bunları zorunlu seçmeli dersler haline getirdi. Ders saati sayılarını arttırdı. Ana sınıfları dahil okullara mescit zorunluluğu getirdi. Yeterince Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri atadı. Ancak bunların hiç birisi onları tatmin etmedi. En son ÇEDES ‘Çevreme Duyarlıyım. Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ diye bir projeyi ülke gündemine soktu. Pilot uygulama olarak önce Eskişehir’i, sonra İzmir’i, şimdi de Kırklareli’ni seçti. Ancak 81 ilde alt yapısını hazırlamış vaziyette ve her an uygulamaya geçebilir şekilde bekletmektedir. Şu an sadece toplumun nabzını yokluyor. Bu projeye dışarıdan bakınca adı çok güzel ve masum görünüyor. Fakat gerçeklik öyle değil. İktidar ÇEDES projesine neden ihtiyaç duydu? Eğitimin dinselleştirilmesi anlamında ne gerekiyorsa yapmıştı. Her okula yeterince Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri de atadı. Ancak bu uygulamalarla Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe meydan okuma, Cumhuriyet Okullarını medreselere dönüştürme, Şeriat özlemlerinin algısını anaokulu öğrencilerinden lise son sınıf öğrencilerine kadar hiç birinde oluşturma olanakları olmadı. Çünkü mevzuatlar gereği Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerini SARIK ve CÜBBE ile okullara sokma şansları yok. Bu nedenlerle imamları sarık ve cübbeleri ile gönüllü manevi danışman adı altında ÇEDES projesi kapsamında okullara görevlendirmeyi önlerine iş olarak koydular.” dedi.

“Bu imamların özellikleri nedir? Hangi eğitimi ve pedagojik formasyonu aldılar.”

Görevlendirilenlerin özelliklerinin ne olduğunu ve hangi eğitimi aldıklarını soran Asalet Koç, “Bu imamların özellikleri nedir? Hangi eğitimi ve pedagojik formasyonu aldılar. Çocuk psikolojisini ne kadar biliyorlar? 8-10 saat kurs almakla bu işler oluyorsa öğretmenlerin yıllarca eğitim alması neden isteniyor?  Gerçekten ÇEDES projesi bir ihtiyaç ise ve çocuklarımıza verilmesi gerektiğine inanılıyorsa bu görev neden bu işin eğitimini almış rehber öğretmenlere, sınıf ve branş öğretmenleri ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine verilmiyor? Ayrıca şunun da bilinmesi gerekiyor. Çevreme Duyarlıyım ve Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi; Anayasanın 2’inci 24’üncü ve 42’inci Maddeleriyle 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası ve Devrim Yasalarına da açıkça aykırılık teşkil etmektedir. ÇEDES protokolünde gözden kaçmaması gereken bir diğer tehlike de bu proje ana sınıfı ve  ilkokul öğrencilerini de kapsamaktadır, pedagojiden bihaber çocuklara nasıl yaklaşacaklarının bilimsel   eğitimini almamış kişiler ile soyut düşünce çağına girmemiş çocuklarımıza soyut içerikli, akıl ve bilimsellikten yoksun birçok  hurafeyi anlatmaya kalkarak çocuklarımızda travmatik çöküntüler yaratılacağı somut bir gerçekliktir. Eğitim emekçilerimize sesleniyoruz; Sevgili öğretmenlerimiz; öğrencilerimiz sizlere  emanettir. Onları, eğitim almak için gönderdiğimiz okullarda böylesi laiklik karşıtı, bilimsellikten uzak, çağ dışı uygulamalara terk etmeyiniz. Kimsenin sizi yok saymaya, itibarsızlaştırmaya, dersinizi bölmeye, öğrencilerinizi derslerinizden almaya hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz sonra mesleki onur ve itibarınız için reddediniz. Hiçbir zaman Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün bu özdeyişini unutmayınız; ‘Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister’ Bizler aşağıda imzası bulunan eğitim iş kolunda örgütlü sendikalar, dernek, emek ve demokrasi güçleri olarak; Cumhuriyetten, Laiklikten, Çağcıl seküler yaşamdan yana olan oda, dernek, sendika, siyasi parti, STK ve tüm yurttaşlarımızı çocuklarımızın sokulmak istendiği bu orta çağ karanlığına karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Haber MERKEZİ