Salih Gülfidan: “Buğday fiyatı açıklayanların neye göre açıkladığını merak ediyor ve öğrenmek istiyorum”

Keşan’da üreticilik yapan Salih Gülfidan, buğday fiyatlarını belirleyenlerin, neyi göz önünde bulundurarak bu fiyatları belirlediğini merak edip bu soruya bir cevap beklediğini belirtirken, 1 kilo buğdayın 1 ekmek  parası yapmadığını vurguladı.

Gülfidan, TMO, 6 Haziran 2024 Perşembe akşam saatlerinde, internet sitesinden, ekmeklik buğday alım fiyatını 9,25 TL, arpa fiyatını ise 7,25 TL olarak açıkladığını hatırlatarak, buğdayın şuanda 7,30 TL ile 8 TL arasında satılabildiğini söyledi. Yumuşak olarak ifade edilen buğday grubunun bu yıl çiftçinin elinde kaldığından yakınan Salih Gülfidan, “TMO 1 ay sonra randevu veriyor. Ödemenin de 45 iş günü sonra yapılacağı belirtiliyor. Bu iş günü de 60 güne tekabül ediyor. Ancak çiftçi borçlu durumda. Çiftçiler bu borçlarını nasıl ödeyecek? Bu fiyatlar, çiftçinin girdi maliyetleri, refah payı hesaplanmadan mı  açıklanıyor? Ülkede yüzde 75 enflasyon var deniliyor ama bize verilen yüzde 12 fark. Bunun yanı sıra çiftçi ürününü döktükten 60 gün sonra parasını alabilecek.” dedi.

“En son ÖTV zammı geldi”

Ticaret Borsalarında geçtiğimiz gün itibarıyla 101 çiftinin 780 ton ürününün satış işleminin gerçekleştiği bilgisini veren Gülfidan, “Ortalama fiyata baktığımızda ortalama 8,5 TL. Yarı sert buğdaylarda ise komik rakamlar var. 1 kilo buğday 1 adet ekmek almıyor. Bu fiyatı açıklayanların neye göre açıkladığını merak ediyor ve öğrenmek istiyorum. Gübre fiyatı durmuyor, mazot deseniz yerinde durmuyor. En son ÖTV zammı geldi. Bu çiftçi bu fiyatlar ile nasıl ayakta kalacak? Önümüzdeki sene için nasıl yatırım yapacağız? TMO’dan 1 ay sonraya sıra alıyoruz. Bu ürünü çiftçi nereye saklayacak? Çiftçi bu durumda zarar ediyor. Girdi maliyetleri her gün artarken bizim buğday fiyatı geçen yılın altında. Tüccar 8 TL’ye 2 ay vade ile mal alıyor. 2 ay çiftçiyi kim bekleyecek? Alacaklı 2 ay beklemek için fark istiyor. Çiftçi artık çıkmazda.” diye konuştu.

“Benim buğdayım neden para yapmıyor?”

Çiftçilerin alternatif ürünlere yönelmeye başladığını ifade eden Salih Gülfidan, şunları söyledi; “Ancak hayvan kalmadığı için mısır da üretilmiyor. Buğday saplarını alan yok. Pancar üretiminde de maliyetler arttı. Geçen yıl 600 TL olan yevmiye bu yıl 1000 TL oldu. Hamzadere Barajı Sulama Sahası’nda olan üreticiler dekar başına 1000 TL su parası veriyor. Pancar üreticisi de Türk Şeker’in açıklayacağı fiyatı beklemeye başladı. Ayçiçeğinde kuraklık nedeniyle sorun var. Çiftçi kapadı gözlerini karanlığa bakıyor. Ekmek fiyatı yerinde durmazken benim buğdayım neden para yapmıyor? Ben üretimin her kanadında yer almaya çalışıyorum. Ancak yine de çıkmazın içerisindeyiz.”

“Enflasyonu, çiftçinin ürettiği ürün ile mi düşüreceğiz”

Zorluklar içerisinde üretmeye devam ettiklerini, ancak gübre, mazot gibi ana girdilerin fiyatlarını başkalarının belirlediğini, buna karşın çiftçinin ürettiği ürünün fiyatına da müdahale edemediğini vurgulayan Gülfidan, “Benim ürettiğim ürünün fiyatını da başkası belirliyor. TMO’dan sıra alacak olan yaşlı çiftçilerden e-posta isteniyor. Randevu sistemi tabiiki mantıklı ama zaten yaşlı olan üretici nasıl e-posta verebilecek? Girdi maliyetleri yükselirken üretilen ürünün fiyatının düşmesi bana saçma geliyor. Birilerinin iki dudağının arasındayız. Böyle bir ticaret dünyanın hangi bölgesinde var? Verimler iyi ama yine zarar ediyoruz. Devletimiz yine iyi ya da kötü ürün alıyor. Ancak piyasa fiyatı düşük. Enflasyonu, çiftçinin ürettiği ürün ile mi düşüreceğiz. TMO’yu bekleyemeyen, borcu olanlar ürününü düşük fiyat da olsa satmak zorunda kalıyor. Umudumuzu kaybetmiyoruz ama ürkerek devam ediyoruz. Aldığımız parayla gelecek yıllar için üretim yapmak adına elde etmeye çalıştığımız ekipmanların paralarını ödeyemiyoruz. Tarım Kredi Kooperatifi ve Yağlı Tohumlar Kooperatifleri’ne olan kredi borçlarının ödemeleri başlayınca işin ehemmiyeti daha da ortaya çıkacak.” şeklinde konuştu.

Haber: İlker GÜREL