Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, yağmur ve kar yağışının ekili alanlara olumlu ve olumsuz anlamdaki etkilerini değerlendirirken, kar yağışında hava sıcaklığının düşmesinin getireceği zarar ile ilgili konuşmanın ise henüz erken olduğunu söyledi.
Şen, bir süredir etkili olan yağmur ve geçtiğimiz günlerde yağan kar yağışı ile ilgili yaptığı değerlendirmede, daha önce toprağın yağmura, bitkinin de suya ihtiyacı olduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, “Bu Ramazan Bayramı süresince bölgemizde, ortalamanın üzerinde bir yağış aldı. Özellikle kar yağışının ardından sosyal medya başta olmak üzere kamuoyunda, buğdaylarda yatma olduğu yönünde telkinde bulunuluyor. Buğday, kardan ötürü yattı. Ancak havaların ısınmasıyla birlikte bu yatan buğdayların yavaş yavaş kalkmaya devam edeceğini, dolayısıyla üreticilerimizin bu anlamda kayıp yaşayacağını düşünmüyorum.
Toprak ve bitkinin ihtiyacı olan suyu, Nisan ayı içinde yağan yağışlarla bir nebze tedarik ettik. Çünkü çiftçilerimiz gübreyi atmıştı. Attığı gübrenin eriyip bitkinin toprakla buluşması sonucu havaların ısınmasıyla birlikte bunun hareketliliğini görecektik. Ama ne yazık ki 1-2 yıl önce kurak nedeniyle tarım teşkilatımızın bir bölümü erken ekim fikrindeydi. Bunun nedeni de kış mevsiminde yağış olmamasıydı. Yapılan sempozyumlarla, açıklamalarla erken ekimin önemini vurguladık. Bu süreçte üreticilerimizin, %90’ı üretim aşamasında ayçiçeklerin ekimini gerçekleştirdiler.” dedi.
“Bekleyip görmek gerekiyor”
Gerçekleştirilen ekimlerin ardından yağmur ve kar yağışının etkili olduğunu kaydeden Hasan Şen, “Yağışın ve karın etkisiyle beraber geceleri mevsim normallerinin altında bir sıcaklık seyri oluştu. Hatta hissedilen sıcaklık eksilere indi. Ayçiçeğinin zarar görüp görmeyeceğiyle ilgili çok soru alıyoruz. Tabii bu konuda hemen ‘zarar görecek’ demek doğru olmaz. Bekleyip görmek gerekiyor. Burada en fazla zarar görecek üretici, pancar üreticisi olabilir. Yaptığımız görüşmeler sonucu elde ettiğimiz bilgiler ve duyumlarımız, zarar olabileceği yönünde. Bu da, her bozulacak tarım arazisinin ülke ekonomisine olumsuz anlamda yansıması anlamına geliyor. İnşallah büyük zararlar olmaz. Çünkü bazı bölgelerde ekimi tamamlayan üreticilerimiz vardı. Yeni bir ekim sezonumuz için daha erken. Araziye gittiğimizde, arazide hiçbir su birikintisi olmadığını görüyoruz. Tarla bozmak için acele etmemek lazım. Biz geçimimizi tarımdan, üretimden sağladığımız için aklımız hep tarlalarda. Ekili ürünler yatacak mı, kalkacak mı diye hesap yapıyoruz. Bu süre içerisinde buğday arazilerinin kontrol edilip yatan arazilerde mantari hastalıklar göz önünde bulundurulabilir. Sıcaklık ile birlikte mantari hastalıklar baş gösterebilir. Üreticilerin kontrollerini yapması gerekiyor. Yağmura ihtiyacımız vardı toprak iyice kuraklaşıp kuruyup çatlamıştı. Yağışlar, bizim açımızdan sevindirici oldu. Yeter ki doğal afetlerin yaşanmayacağı ortamda üretimimize devam edelim.” diye konuştu.
Haber: İlker GÜREL
Hasta yoğunluğundan sonra araç yoğunluğu da başladı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.