$%
€%
£%
%
%
%
SOL Parti Keşan İlçe Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’de gündemin çok hızlı değiştiği belirtilerek, bazen bu hıza erişmenin mümkün olmadığı belirtildi.
SOL Parti Keşan İlçe Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada; “Ülkemizde gündem öylesine hızlı değişiyor ki bazen buna erişmek çok mümkün olmuyor. Son üç – dört gün içinde yaşadığımız olaylara baktığımız da içimiz burkuluyor. Kırk yıldır olduğu gibi 4 gün önce yine Kuzey Irak’ta 12 askerlerimizin ölümü yüreklerimizi dağladı. Ama ne yazık ki siyasi iktidar partileri sorumluluktan kaçarak bu gençlerimizin ölümü üzerinden bir kez daha ölümü kutsayarak hamaset dolu nutuklarla milliyetçilik yarıştırmayı önlerine koydular.
İktidardakiler kendi çizgilerinde durmayan herkesi ‘terörist’ ilan etmeye yeltenerek kendi sorumluluklarının üzerini kapatmaya çalışıyorlar. Bu rejimin faşist baskı ve etnik-mezhepsel ayrıştırmaya dayanan politikaları ve dışarıdan onunla bütünleşen cihatçı ve savaşçı çizgisi sorgulanmadan yaşanan acılara sahip çıkmanın ve onları sonlandırmanın mümkün olmadığı bilinmelidir. AKP-MHP faşist bloku savaşçı bir dış politikayı rejimin çimentosu haline getirdi.
Kuzey Irak’tan Suriye’ye ve Libya’ya kadar Orta doğuda ABD’nin yarattığı ölüm çemberinde ülkemiz boğuluyor. Gelecekleri ellerinden alınmış yoksul emekçi çocukları bu savaşlarda hayatlarını kaybediyor. Yıllardır ülkemizin her yanına düşen bu yangını söndürmek daha fazla savaşla ve ölümle mümkün değildir. İçeride ve bölgemizde barıştan ve kardeşlikten yana bir politikayı hakim kılmak tek çaremizdir. Yoksul kerpiç evlere düşen acıyı yüreklerimizin derinliklerinde hissettiğimiz bir sorumlulukla ölüm ve kan üzerinde ayakta duran bu iktidara karşı, barışı, kardeşliği ve yaşamı savunmak zorundayız. Halkımız: Kınamaktan, gözyaşı dökmekten ve yoksul evlere bayrak asmaktan bıktı, usandı ve yoruldu. İktidar sahipleri, kendilerine ve çocuklarına lüks, şatafat ve saltanat içinde yaşamayı hak görüp saraylarında sefa sürüyorlar. Sıra gençlerimize gelince onlara; işsizlik, yoksulluk, ucuz işçilik ve sınır boylarında, ötelerinde ölümden başka bir seçenek bırakmadıkları gibi hiç sıkılmadan utanmadan bugün de onlar için timsah gözyaşları döküyorlar. Oysa ki bizler: Yaşamın baharında gencecik fakir halk çocuklarının ölümüne sebep olanların emperyalistler ve onlarla işbirliği yapan siyasi iktidarlar olduğunu biliyoruz. Halkımızda bu gerçeği artık görmelidir.
Barışçıl olmayan, yaşamayı, yaşatmayı öncelemeyen her tutumun sonuçlarının ülkemizin kadınlarına, çocuklarına ve gençlerine ödetilmesini reddediyor ve kabul etmiyoruz.
Hayatını kaybeden askerlerin ailelerine sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyor, acıları bizimde acımızdır, paylaşıyoruz. Bir diğer konu İsveç’in NATO’ya alınması konusunda yapılan oylamadır. NATO bir Savaş Örgütüdür. SOL’un Kırmızı Çizgisidir. Karşısında Varşova Paktı yoktur. Bu nedenle sönümlendirilmesi gerekirken varlığını sürdürmesinin ve sınırlarını genişletmesinin anlamı nedir? Ne yazık ki TBMM Dış İşleri Komisyonu’nda NATO’nun genişlemesine onay verildi. AKP ve MHP ile birlikte CHP de işbirlikçiliğe imza atmaktan geri durmadı. Öte yandan DEM Parti bu oylamaya katılmadı. Bu imzalar ve çekimser tavır Amerikan çıkarlarına bağlılık yeminidir. NATO’nun genişleme projesi, ABD ve Batı emperyalizminin Rusya ve Çin’i hedefe koyarak gündeme getirdiği yeni bir savaş konseptidir. Bunu reddediyoruz. Diğer yandan Hatay Milletvekili seçilmiş olan Can Atalay’ın hakkının ihlal edilmesidir. Bu durum hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu bir darbedir. Anayasayı yok saymaktır, tanımamaktır. Oysa tüm memurlar gibi hakim ve savcılar da milletvekilleri de Cumhurbaşkanı da görevlerine başlarlarken şeref ve namusları üzerine Anayasaya bağlılık yemini ediyorlar. Merak edenler yemim metinlerine bakabilirler. Anayasaya bağlılık yemini edilmişse önce onun gerekleri yerine getirilir, sonra değiştirilmesi gerekli görülen maddeleri varsa tartışmaya açılır ve değiştirilmesi için mücadele edilir. Şu an bu Anayasa’ya göre yemin etmiş tüm atanmış ve seçilmişler ettikleri yeminleri unutarak Anayasa suçu işlemektedirler.
Hele hele asgari ücret konusu, bu konuda dağ fare doğurdu. Türk-İş Konfederasyonunun figüranlığında, işverenler ile hükümetin göstermelik tiyatral pazarlığı sonucunca tek adamın onayı ile sefalet ücreti belirlendi. Bu sefalet ücretine yüz kere, bin kere hayır!
Tek çare ortak mücadele.” denildi.
Haber MERKEZİ
Keşan Ülkü Ocakları şehitlerin hayrına lokma dağıttı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.