STK temsilcileri ile bir araya gelen Saadet Partisi Milletvekili Atmaca hükümeti eleştirdi: “Meclise gelen tüm önerge ve kanun teklifleri saraydan geliyor”

Saadet Partisi’nin “Milletin Vekilleri, Milletle buluşuyor” programı kapsamında Saadet Partisi Keşan İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda, partililer ve Keşan’daki esnaf odalarının başkanları ile bir araya gelen Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Gazze’de yaşananlar ile ilgili “Televizyonlarda bizden çok daha fazla bağırıyorlar mitingler yapıyorlar ama arkadan ticari ilişkiler devam ediyor.” İfadelerine yer verdi.

Saat 17.30 sıralarında, başlayan yemekli toplantıya; Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Av. Sinan Tekin, Saadet Partisi Keşan İlçe Başkanı Ahmet Köseler, Keşan’daki ziraat odası ile bazı esnaf odalarının başkanları ve partililer katıldı.

Atmaca: “

Yemeğin ardından konuşan Ahmet Köseler, toplantıya katılanlara “Hoş geldiniz” diyerek sözü Mehmet Atmaca’ya verdi. Keşan’da, STK başkanları ve partililer ile bir araya gelmekten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Atmaca, “Ülkemiz önemli bir süreçten geçiyor. Her alanda ciddi sıkıntılar yaşamaktayız. Bölge itibarıyla burada yaşanan en önemli sorun da tarım politikalarıyla ilgili. AK Parti’nin 22 yıldır devam eden tarım politikalarına baktığımızda net bir politika olmaması, amatör tarım ve hayvancılığı bitirme çalışmaları, aynı zamanda köy ve kasabalara yaşayan nüfusu azaltma çabaları, ülkeyi; tarımda kendi kendini yetebilen bir ülke olmaktan çıkıp dışa muhtaç olmuş bir ülke haline getirdi. Öyle bir düzen oluşturuldu ki tüketici pahalıya tüketiyor, üretici de pahalıya üretiyor. Planlamanın eksik olması öne çıkan sorunlardan biri. Özellikle hayvancılık konusunda dışa bağımlı olmamızın bir tarifi yok. Birçok ürün bakımından dışa muhtaç durumdayız. Bu tarif edilemez bir başarısızlıktır. Eskiden Devlet Planlama Teşkilatımız vardı. Bu kurum ülke ihtiyaçları ile ilgili çalışmalar yapıyordu. Dolayısıyla arz talep dengeleniyordu. Devlet taban fiyat açıklıyordu. Bundaki amaç, üreticinin karlılığı, maliyeti göz önünde bulundurulur, üretici zarar etmemesini sağlamaktı. Bu ofisler artık yok edildi. Devlet şuan taban fiyat belirliyor ancak gerçekten komedi. Maalesef buğdayda verilen taban fiyat, Türkiye’nin değişik bölgelerinde 5.5 TL’ye kadar indi.” dedi.

“Birçok sektör ihracat yapıyor ancak ihracat yapan firmalar, ihracattan daha fazla ithalat yamak durumunda kalıyor”

Merhum Necmettin Erbakan’ın söylediği sözleri hatırlatarak ülkenin o dönem söylenen sözlere doğru gittiğini belirten Mehmet Atmaca, “Erbakan Hocamız, ‘Yabancı yatırımcı gelecek sizin yerlerinizi alacak ve toprak sahipleri kendi arazinizde onların topraklarında çalışacaksınız’ derdi. Toplulaştırma uygulamaları yaptılar. Bu doğru bir çalışmaydı ancak büyütülen parselleri büyük firmalar satın alıyor ve birleştiriyor. Hayvancılıkta da benzer bir durum var. Tarım ile uğraşan insanların nüfus ortalaması her geçen yıl yükseliyor. Tarım olayı stratejik bir olaydır. Dünyanın her yerinde tarıma deste verirler. Maalesef tarıma gereken ilgi verilmemiştir. Birçok sektör ihracat yapıyor ancak ihracat yapan firmalar, ihracattan daha fazla ithalat yamak durumunda kalıyor.” diye konuştu.

“Bir araya gelen 6 partinin amacı, başkanlık sisteminin değiştirilmesi, daha şeffaf bir sistemin kurulmasıydı”

Genel seçimlerde önce 6 partinin bir araya gelinmesiyle kurulan ittifaktan bahseden Atmaca, “Bir araya gelen 6 partinin amacı, başkanlık sisteminin değiştirilmesi, daha şeffaf bir sistemin kurulmasıydı. 6 farklı siyasi parti memleketimizin tüm sorunları ile ilgili ortak bir sonuca vararak mutabakat metni oluşturdu. Nu aslında bir hükümet programıydı. Eğer hükümet olsaydık uygulayacağımız politikanın özetiydi. Bu anlamda ‘A partisi B partisine destek verdi’ eleştirilerini kabul etmiyoruz. Bu toplum tek renkten oluşmuyor. Her birine hitap edecek bir yapıydı. Ancak seçim döneminde bize yapılan iftiralara cevap vermeye çalışırken biz bunu topluma yeteri kadar anlatamadık. Bu yüzden amaçlanan sonucu elde edemedik. Buna rağmen çok kıymetli bir mücadeleydi. Aynı düşünmek zorunda değiliz ama aynı vatanı paylaşmak zorundayız. Önümüzdeki süreçte oluşabilecek ittifaklara bu gözle bakmak gerekiyor. Cumhur İttifakı’nda ise ortak bir yönetim anlayışı yoktur. Cumhur İttifakı’ndaki tüm bileşenler, Mevcut AK Parti hükümetinin politikalarının devamı ve Sayın Cumhurbaşkanının tek başına yönetebilmesine destek vermişlerdir. Bu ortakların hiçbiri ne yönetime ne de politikalara müdahil olamamışlardır.” şeklinde konuştu.

“Adamlar her şeye kendileri karar vermek istiyor”

Saadet Partisi’nin 10 milletvekili ile TBMM’ye girdiğini hatırlatan Mehmet Atmaca, şunları söyledi; “Bizim kadar dertlenen ve gayret gösteren başka bir parti yok. Gelecek Partisi ve Saadet Partisi olarak en etkili grup olduk. Meclise girdikten sonra AK Parti’nin yönetim anlayışına canlı şahit olduk. Adamlar her şeye kendileri karar vermek istiyor. ‘Bu millet bizi seçti. Biz istediğimizi yaparız.’ yaklaşımına sahipler. Bizi son derece üzen Gazze zulmüyle ilgili Filistin gündemli genel kurul olması için meclise önerge verdik. Ancak muhalefetin gelen bir önergeyi kabul etmek onların işine gelmiyor. Bu önergeyi kabul etmekten imtina ettikleri için AK Parti ve MHP grup sözcüleri bizimle konuştu ve geri çekmemizi ve Perşembe günü hep birlikte verilmesini talep ettiler. Çok ısrar edince biz de gerginlik olmaması için kabul ettik. Geçen hafta İsrail ile olan ticari ilişkimiz ile olan önergemizi reddettiler. Geçtiğimiz Çarşamba gününe kadar 350 gemi İsrail’e gitti. Giden ürünlerin içerisinde petrol, demir, çelik kimyasal madde ve gıda vardı. Televizyonlarda bizden çok daha fazla bağırıyorlar mitingler yapıyorlar ama arkadan ticari ilişkiler devam ediyor. Bu ikiyüzlülük her alanda var. Biz, kin ve hakaret ile asla yaklaşmıyoruz. Yapıcı olmaya gayret gösteriyoruz. Bunun yansımaları da geliyor.”

“Artık ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken, her gün borçlanan, yüksek faizlere rağmen borçlanmaya çalışan insanlar var”

Yaklaşan yerel seçimlere de değinen Atmaca, AK Parti’nin bu seçimi güven oylaması olarak gördüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı; “Biz meclis dışında her gün sahadayız. Millet artık onlara sıcak bakmıyor. Artık ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken, her gün borçlanan, yüksek faizlere rağmen borçlanmaya çalışan insanlar var. Yüzde 65 kredi oranlarına rağmen kredi isteyen birçok insan var. Bu, günü kurtarmak adına son bir çırpınış demektir. Dolayısıyla AK Parti’nin bu ortamda oy alabilmesi çok mümkün değil. Ancak algı operasyonu ve toplumu kısa süreliğine etkileme gayreti olacak. Biz de milletimizi uyarmaya gayret edeceğiz. Bu politikalarla hiçbir sorunumuzun çözülmesi mümkün değil. Meclise gelen tüm önerge ve kanun teklifleri saraydan geliyor. Milletvekillerinin çoğunun bundan haberi bile yok. Onları savunmaya çalışırken olaya hakim olmadıkları anlaşılıyor. Yani yasama yürütme kendi keyfine göre kullanılıyor. Bu çağdaş bir yönetim tarzı değil. Dolayısıyla bu seçimde milletimizin bir ders vereceğini ve güçlenecek muhalefetin de mecliste daha etkili olacağını, yaşanan problemlerin çözüm sürecine girmesini ümit ediyoruz.” 

STK başkanları sorunları iletti

Yapılan bu açıklamaların ardından, toplantıya katılan STK başkanları ve temsilcileri, kendi sektörlerinde yaşanan sorunları ve bu sorunlara çözüm olabileceğini düşündükleri önerileri iletti. Toplantı, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

Haber / FOTO: İlker GÜREL