Disk Genel-İş Sendikası Keşan Belediyesi İşyeri Temsilciliği tarafından, dün gerçekleştirilen Demokrasi ve Cumhuriyet İçin Hep Birlikte Ayaktayız” eyleminde basın açıklaması yapan Disk Genel-İş Sendikası Trakya Şube Saymanı Kamil Tunca, demokrasinin işçinin ekmeği olduğunu söyledi.
Saat 12.45 sıralarında, Keşan Belediyesi itfaiye- kademe hizmet binası önünde başlayan “Demokrasi ve Cumhuriyet İçin Hep Birlikte Ayaktayız” eylemine, Disk Genel-İş Sendikası Trakya Şube Saymanı Kamil Tunca ile Disk Genel-İş Sendikası Keşan Belediyesi İşyeri Baştemisilcisi Ersin Gündoğdu’nun yanı sıra işçiler, bazı STK’ların ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı.
Tunca: “Her gün iktidarın seçim kaybettiği başka bir yerden soruşturma, gözaltı, tutuklama ve kayyum haberleri geliyor”
Sloganların atıldığı eylemde basın açıklaması yapan Kamil Tunca, alım gücünün hızla düştüğünü belirterek, “Milyonların alım gücü hızla düşerken, gelir dağılımı adaletsizliği hızla büyüyor. Halkın çok büyük bir bölümü ‘asgari’ ile yaşamaya mahkûm edilirken küçük bir azınlık servetine servet katmaya devam ediyor. Gelirde ve vergide adaletsizlik ile beraber ülkede de adaletsizlik büyüyor. Hapishaneler bir yıl önce seçim kazanan siyasetçilerle, işçilerin hakkını savunan sendikacılarla, gerçeklerin peşinde koşan gazetecilerle, itiraz eden yurttaşlar ile dolduruluyor. Geçen yıl bu zamanlarda herhangi bir suç isnadı bulunmadığı için aday olabilen Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce belediye başkanı ve belediye meclis üyesi görevden alınıyor, tutuklanıyor. Her gün iktidarın seçim kaybettiği başka bir yerden soruşturma, gözaltı, tutuklama ve kayyum haberleri geliyor. Halk desteğini yitirenler, siyasi rakiplerine yönelik hukuk dışı bir operasyon süreci işletiyor. Buna itiraz eden çocukları, gençleri, işçileri, emekçileri, kadınları, gazetecileri tutukluyor. Anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak tutuklama gerekçesi olarak gösteriliyor. Grev hakkı, sendikalaşma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkımıza da el uzatılıyor. Bu hakların olmadığı bir ortamda demokrasiden de Cumhuriyetten de söz etmek mümkün değildir.” dedi.
“Demokrasi ve Cumhuriyet, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin kırmızı çizgisidir”
Demokrasi ve Cumhuriyet’in, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin kırmızı çizgisi olduğunu belirten Tunca, “Seçme ve seçilme hakkının darbe yediği bir ortamda ülkeyi yönetenler sadece kendilerine ve bir avuç ayrıcalıklı kesime çalışır. Demokrasi işçinin ekmeğidir. 35 yıllık diplomayı iptal ederek, yargıyı devreye sokarak siyasi rekabetin ortadan kaldırıldığı bir ortamda yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik büyür. Tehlikede olan tutuklanan siyasetçiler değildir. Tehlikede olan soframızdaki ekmektir, çocuklarımızın geleceğidir. Tehlikede olan demokrasidir, cumhuriyettir. Tehlikede olan 85 milyon insanıyla bu ülkedir. Tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği, kimsenin karşısına aday çıkamadığı, kimsenin hakkını hukukunu arayamadığı bir düzen hepimiz için büyük bir tehdittir. Demokrasiyi, Cumhuriyet, toplumsal barışı ve kardeşliği tehdit eden bu girişimleri püskürtmek hepimizin ortak görevidir. Kimse kendini çok güçlü sanmasın: İşçilerden, emekçilerden, emeklilerden, gençlerden, kadınlardan, kısacası halktan büyük bir güç yoktur. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” diye konuştu. Topluluk, basın açıklamasının ardından dağıldı.
Haber MERKEZİ
“İdari tatil” kafaları karıştırdı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.