Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen: “En iyi üretim, sürdürülebilir bir üretimdir”

Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, ayçiçeğinde geçen yıla oranla yüzde 70’e varan bir verim düşüklüğünün söz konusu olduğunu belirterek, çiftçilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekip, ayçiçeği ekerken tohum seçimine dikkat edilmesi gerektiğini de dile getirdi.

Şen, Keşan bölgesinde ayçiçeği hasadının devam ettiğini bildirdi. Ayçiçeği üretiminde iyi bir yıl yaşanmadığının herkes tarafından bilindiğini kaydeden Hasan Şen, “Bazı bölgelerde yüzde 70’e varan verim kaybı yaşandı. Hatta bazı köylerimizde hasada gerek duyulmayan ayçiçeği tarlaları oldu. Çünkü hasat masrafını karşılayamayacak durumda. Yaptığımız toplantıda ortak görüşümüz; bu yıl verim elde edilmemesindeki nedenlerden birinin üreticilerimizin ayçiçeği çeşidi seçimiyle de ilgili olduğu. Üreticilerimiz sürekli aynı çeşidi ekiyor. Bunun değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Tabi bunun yanı sıra bölgesel kuraklık da yaşandı. Son birkaç yıldır yağışlar bölgesel olarak düşüyor.” dedi.

“Üretici, ayçiçeği hasadına odaklanamadı”

Ayçiçeği hasadının üreticiyi memnun etmeyecek seviyede olduğunu da belirten Şen, “Üretici, ayçiçeği hasadına odaklanamadı. Çünkü ayçiçeği ekili tarladan çıkan ürün traktör römorkunu doldurmuyor. Ürün satışı anlamında, buğday gibi sorun yaşamıyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri borcuna karşı ürün alıyor. Trakya Birlik de fiyatını açıkladı. Üreticiler, bu kurumdan tohum aldı ve bu bedelin karşılığında ürününü döküyor. Sanayicilerin alımlarında da buğdaydaki gibi sorun yaşanmıyor. Yağ oranı aranmadan üreticinin 15 TL’ye ürününü sattığı söyleniyor.” diye konuştu.

“Ancak fiyatın 15 TL olarak açıklanmasından ziyade, eğer verim olmuyorsa, ürün fiyatı 20 TL bile olsa çiftçi mutlu olmaz”

Edirne Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu toplantısında ayçiçeğinde 15.50 TL maliyet açıklandığını hatırlatan Hasan Şen, “Bu maliyeti deklare etmiştik. Ancak fiyatın 15 TL olarak açıklanmasından ziyade, eğer verim olmuyorsa, ürün fiyatı 20 TL bile olsa çiftçi mutlu olmaz. Bir ürünün mutlaka verimi olması gerekiyor. Ayçiçeğindeki yüzde 70’lik verim kaybını göz ardı etmemek lazım. Özellikle ulusal gündemde, ayçiçeği yağı fiyatlarının yüksek olduğu yönünde haberler yapılıyor. Ancak bizim en büyük girdi maliyetlerimizden biri olan mazotun 40 TL’ye çıkmasını kimse eleştirmiyor. Sadece yağ fiyatının yüksekliği konuşuluyor. Herkes üreticilerden fedakarlık bekliyor. Üreticinin kullandığı girdi maliyetlerine yüzde 100 zam yapılırken, verilen desteğe yüzde 18 zam yapılıyor. Sürdürülebilir bir tarım yapmamız gerekiyor. Ayçiçeğinden kazandığımız para ile buğday tohumu alıp gübre atacağız. Buğdayda gübre atmadan olmaz.” şeklinde konuştu.

“En iyi üretim, sürdürülebilir bir üretimdir”

Sürdürülebilir üretime dikkat çeken Şen, şunları söyledi; “En iyi üretim, sürdürülebilir bir üretimdir. Bunu yılmadan söyleyeceğiz. Herkes çiftçilerin aldığı traktörleri söylüyor. Toplum içerisindekiler de lüks araçlara biniyor. Hiçbir çiftçi kişilerin lüks yaşamları için bir şey demiyor. Köylere bir dönüş var ama sadece gölgede oturmak için yapılan, üretimi artırmayacak olan dönüşler. Üretmek için bu işi bilmek lazım. Üreten nüfusun yaşı her geçen yıl bir yaş daha artıyor. Biz fedakarlık yapıyoruz. Bir çiftçi matematik hesabı yapsa girdiği kapıdan çıkamaz. Bu da yarın çiftçilerin borçlarını ödeyemeyeceği demek. Önceden insanlar emekli maaşlarından bazı giderlerini karşılıyordu. Ancak şimdi o da olmuyor. Alacağı emekli maaşı ile 3 defa traktörünün deposunu doldurur. Bizler bu konuda görüşlerimizi dile getiriyoruz ama bizleri kale alan yok. Güncel haberlerde gübre fiyatlarının yüzde 30 arttığını görüyoruz. Ancak üreticilere verilen yüzde 18. Lütfen üreticilere biraz saygı gösterelim. Köylerden taşımalı eğitim sistemi ile taşınan öğrencilerin sayılarına bir bakın. 5 köydeki öğrenciler bir minibüs doldurmuyor. Bu insanlar yaşamlarını köylerde idame ettirse köylerde kalır.”

Haber: İlker GÜREL